GARSON

Serbülent abi, öğretmenlikten müfettişliğe geçtiği 2013 yılında, tatsız bir olay sebebiyle İstanbul'dan ayrılmak zorunda kaldı.

Memleketi Kahramanmaraş'a tayin istedi ve oraya yerleşti.

6 Şubat 2023 tarihine kadar, on yıl orada kaldı.

Arka arkaya şehri temelinden sallayan depremlerde kendisinden çok, genç eşi ve beş yaşındaki dünya tatlısı kızı için endişe etti.

***

2013 yılında ayrıldığı İstanbul'a 2023 yılında geri döndü.

Artık tecrübeli bir müfettiş olarak.

Eşyalarla birlikte geldikleri ilk gün, mahalleden buldukları iki kadın evi temizlerken, onlar da öğle yemeği için yakındaki restorana gittiler.

***

Eve yürüme mesafesinde kaliteli bir restoranın oluşuna sevindiler.

Serbülent Hoca, birinci İstanbul hayatında Büyükçekmece'de yaşamıştı.

Bu defa, görev bölgesi olan Beylikdüzü'nde ev tutmuştu.

***

Restoranda, onlara düşen garson, ikramlar ile yemekler arasındaki mesafeyi iyi ayarlaması ve kibar davranışlarıyla profesyonel bir beydi.

"Arka garson" ise, on yedili yaşlarda cici bir kızdı. Müşterilerini rahatsız etmeden, pratik şekilde bulaşıkları toparladıktan sonra gülen gözlerle Serbülent Hoca'ya baktı:

- Çay alır mıydınız efendim

- İçmez miyim Bu anı bekliyordum, dedi hoca tebessümle.

Kız:

- Peki efendim. Hanımefendi size de getiriyorum. (Sonra küçük kıza döndü:) Sen de çay ister misin prenses

Anne cevapladı:

- Hayır, o ayranını bitirsin. İki tane getir sen.

Garson:

- Peki efendim, dedi ve zarifçe çekildi.

Serbülent Hoca, kızın göğsünde yazan ismini okumadığına pişman oldu. İçinin ısındığı genç garsona ismiyle hitap etmek istiyordu.

Kız çayları getirdiğinde hoca fırsatı kaçırmadı.

- Çok teşekkür ederiz Büşracığım, dedi.

Büşra, memnuniyetini gülerek belli etti:

- Ben teşekkür ederim efendim.

***

Hocanın şimdiki derdi, kıza nasıl bahşiş vereceğiydi. "Nasıl versem de mahcup etmesem" diye düşünüyordu.

Başgarson hesabı aldıktan sonra, toparlanıp kalktılar.