ASANSÖR
- Nasıl çıkacağız buradan
Bir asansöre tepeden bakıyoruz.İçinde güzel bir kız var.Bir de, mesleği sırtında, foto muhabiri bir delikanlı...Ellerinde "çekmeyen" telefonları.Aqua Florya'da, birkaç kat yerin altında mahsur kalmışlar.Ünlü bir hakemin "düdüğünü asması" yani kariyerini noktalaması sebebiyle düzenlediği basın toplantısından çıkmış, garaja inmişlerdi.Uzun saçlı, orta boylu, güler yüzlü güzel kız, tebessümle delikanlıya o soruyu sordu:- Nasıl çıkacağız buradanAslına bakarsanız, delikanlının oradan çıkmak için hiç acelesi yoktu.Çünkü üç yıldır uzaktan kovaladığı fırsat, bir tesadüfle ayağına gelmişti.Başka fakülte kazanamadığı için İletişim'e mecbur kalan ve dört yıl sonra piyasadaki yüzlerce fabrikasyon gazetecinin arasına katılan Aysun, güzelliğinin getirdiği şansla, spor basını dünyasının içine ateş gibi düşmüştü.Futboldan basketbola, tenisten yüzmeye, bütün branşlara koşuyor, her konuda haber yapıyordu. Ama haberlerinden çok, düzgün fiziği ile dikkat çekiyordu.Bizim Batuhan da ilk gördüğü günden itibaren kıza gizli bir sevgi ve hayranlık duyuyor ama "O nereee, biz nere" diye farkı baştan kabul ediyordu.Bir kıza âşık olan hemen her erkeğin mesafeli duruşunun doğal sonucu olarak, kızla hiç konuşmamıştı.Foto muhabiri delikanlı, gittiği her müsabakada etrafını gözleri ve objektifi ile tarıyor, Aysun gelmişse günü düğüne dönüyor, gelmemişse hüzünleniyordu.Tribünde gördüğü zaman ise, üç yüzlük uzun mesafe objektifi ile uzaktaki kızı yakınlaştırıyor, yüzlerce fotoğrafını çekip, gönül arşivine kaydediyordu.İşte şimdi, o kız burnunun dibindeydi.- Nasıl çıkacağız buradan Batuhan"Ne Nasıl İsmimi mi söyledi"- Siz beni tanıyorsunuzSevgiyle gülümsedi Aysun:- Tanımaz mıyım Hem de nasıl Spor fotoğraflarını değil ama kediler, şehirler, mezar taşları, kapılar, köprüler bütün o çarpıcı resimlerinizi sosyal medya hesabınızdan indirip, biriktiriyorum. Bir bakıma "fanınız" sayılırım çoktandır.