Alex artık bir Alex değil

l Hâlâ var mı bilmiyorum; eskiden "futbol komedi" klipleri olurdu. Olmadık gollerin kaçması, direkten dönen topların kaleciye çarpıp tekrar kucağına düşmesi filan... Antalya'da maç bu komedi filmi ile başladı.

l Daha ilk dakikada Mert Müldür'ün sağdan ortasında, defansın kaleci Piric'i kontrpiyede bırakması sonrasında bomboş bir kale bir de Szmanskyi vardı. Polonyalı topu içeri dürtemedi.

l Bir başka pozisyonda, tıpkı Galatasaray derbisindeki gibi, top direkten sekti, Livanokic'e çarptı, bu defa ağlara değil Hırvat kalecinin kucağına gitti.

l İlk yarıdaki gözlemimiz şu; Alex de Souza'nın takımı, yüzde elli şansla bizde kalır beklentili ileriye top şişirmek yerine, organize paslarla ataklarını hazırladı. Ama bitirme konusunda sıkıntıları vardı, Samudio ve Townsend'a rağmen

l Mourinho'nun Fenerbahçe'si ise kötü oynama "geleneğini" ilk yarıda sürdürdü. Göztepe maçının ikinci yarısı, Kasımpaşa, Galatasaray, Antalya maçının ilk yarısı Kadro kalitesinin hakkını veremiyor bir türlü Sezon başından beri kendine gelemeyen İsmail sahada, Fred yedek!
Kalitenin "kanadı" olmaz

l Mourinho ikinci devre için İsmail ve Djiku'yu kenara alıp, Fred ve Kostic'i sahaya sürdü. Bu iki futbolcu tıkanan maçı iki asistle açtı. Fred, Tadic'in ceza sahasına koşusunu gördü; Sırp oyuncu, kaleciye uzak köşeyi gösterip yakın tarafa vurdu ve sağmış, solmuş, ortaymış, kalitenin her şartta kendini gösterdiğini ispatladı.