'Moskof Taşı'
Mısır valisi Kavalalı Mehmet Ali Paşa, Mora ve Navarin'de uğradığı kayıpların karşılığında Osmanlı'dan Suriye valiliğini istedi. Ancak bu isteği kabul görmedi. Bunun üzerine Kavalalı'nın oğlu İbrahim Paşa'nın ordusu Osmanlı kuvvetlerini mağlup ederek Suriye'yi ele geçirdi ve Kütahya'ya kadar ilerledi. Kavalalı Mehmet Ali Paşa'nın kazandığı bu başarı, Osmanlı yönetiminde bu krizin ancak dış destekle halledilebileceği inancını doğurdu.
Olay kısa sürede uluslararası boyut kazandı. İngiltere nezdinde yapılan diplomatik girişimler sonuçsuz kaldı. Fransa ise başından beri Kavalalı Mehmet Ali Paşa ile yakın ilişkiler içerisinde olduğundan bu ülkeden beklenti zayıftı. Geride sadece her ne pahasına olursa olsun yardım alınabilecek tek devlet olarak Rusya bulunuyordu. II. Mahmud, İngilizler ve Fransızların ilgisiz kalması üzerine çareyi Ruslara yönelmekte buldu.
Haberin DevamıBatılı devletlerden yardım talebi geri çevrilen Osmanlı, İstanbul ve Boğazlar üzerinde emelleri olduğu bilinen Rusya'nın askeri yardım talebini kabul etmek zorunda kaldı. Kavalalı Mehmet Ali Paşa'nın Osmanlı Devleti'ni yıkarak İstanbul'a hakim olması, Fransa ve İngiltere'nin tesiri altında yeni ve güçlü bir devletin ortaya çıkması ihtimali Rusya'nın o zamana kadar elde ettiği kazançlar için büyük bir tehdit olarak algılandı. Kendi himayesine muhtaç zayıf bir Osmanlı devletinin varlığını sürdürmesi, Rusya'nın İstanbul ve Boğazlarla ilgili geleceğe dönük planlarında son derece önem arz ediyordu.
Kısa aralıklarla Boğaz'a gelen Rus donanması toplam 10 savaş gemisi, 5 fırkateyn, 2 korvet, 2 bombardıman gemisinden oluşuyordu. Yaklaşık 11 bin askerden oluşan Rus donanması, Beykoz açıklarına karargah kurdu. Kavalalı Mehmet Ali Paşa ile Kütahya'da varılan anlaşmanın ardından Ruslarla da Hünkar İskelesi Antlaşması yapıldı.
Anlaşmanın yapılmasından iki gün sonra Rus donanması top atışları eşliğinde yaklaşık 5-6 ay kaldıkları İstanbul'dan ayrılarak ülkelerine döndü. Ruslar, ayrılmadan önce Rus-Türk dostluğunun göstergesi olarak Beykoz Selvi Burnu'na, Türkler tarafından "Moskof Taşı" olarak adlandırılan bir 'kaya anıtı' dikti.
Haberin DevamıRus ordusunun gelişinden itibaren İstanbul'un kalbi, Beykoz'da atıyordu. Beykoz, turistik amaçlı İstanbul'a gelenlerin de uğramadan geçmediği bir mekan oldu. Rus ordusunun Boğaziçi'nde bulunduğu süre içerisinde Beykoz'un en görkemli günlerinden biri, ordunun görevini tamamlayıp dönüş hazırlıklarının yapıldığı sırada gerçekleşti. Dönüş için kutlama ve törenler, Selvi Burnu'nda anıt kayanın çevresinde yapıldı.