Son zamanlarda ABD'den aldığımız bir mesaj var. Bölgemizde Türkiye karşıtı bir düşman politikası güden ABD'nin beslediği odaklar, işlevsiz hale gelmiştir diyebiliriz.
ABD'nin diplomatik ilişkileri yok sayarak Türkiye'ye doğrudan savaş açması, kullanılacak malzemelerinin azaldığını gösteriyor. Türkiye, ABD tarafından düşman olarak alenen tanımlanmıştır.
ABD'nin Suriye ve Irak'ta PKK'ya vermiş olduğu açık desteğin derhal bitirilmesi talebi dile getirilmelidir. Aksi halde yapılacak her pazarlık zayıf kalacaktır. Türkiye'nin derin ilişkiler bağlamında yapacağı bölgesel stratejik hamlelerin ne denli güçlü olacağını göstermesi açısından caydırıcı ittifakları göstermesi çok önemli
Değil 50 bin tır, 150 bin tır yardımı dahi olsa bölgesel olarak Türkiye'yi tehdit etme cüretine giremeyeceğini ABD görmeli ve dur denmelidir. Türkiye bu anlamda şu an test ediliyor olsa da, ABD'ye bu aşamada cevap verilmeli.
ABD üslerinin kapatılması alternatifi de açıkça dile getirilmelidir. Bölgemizde bir ur gibi sarmal olan Amerikan üsleri derhal minimize edilerek bir kısıtlanmaya gidilmesi bunun yanı sıra bölgesel saha istihbaratı anlamında bilginin en alt seviyesine gidilmesi, halkın da beklentisidir. ABD'nin yakın coğrafyamızda bulunan bütün stratejik faaliyetleri işlevsiz hale getirilmelidir.
En çok üzüldüğüm nokta da, Türkiye belki tarihinin en büyük güvenlik riskini taşırken, etrafımız sırtlanlarla çevrilmişken garip bir seçim sistemi sayesinde karpuz gibi ikiye bölünmüş bir görüntü vermemiz sürdürülebilir uzlaşma açısından risk taşımaktadır. CHP ve DEM Parti'nin bir blokta bulunması tarihi bir ihanetin vesikası olacak ve bu vahim bir sonuç doğuracak
Hâlâ Meclis'te terörü destekleyen siyasilerin olması ve Anayasa Mahkemesi'nin vicdani sesi noktasında sağır olması gelecek açısından bir zafiyet olarak yorumlanmaktadır. Dağdan gelen ve şehre inen propaganda diline sessiz kalan yargı, millet açısından ciddi bir sorun teşkil etmektedir. Bu açıdan milletin vicdanına ses olacak şekilde adalet yerini bulmalıdır.
Geriye doğru bakınca geçtiğimiz yıllar boyunca binlerce tır silah ve teçhizat Irak'ın kuzeyine oradan da Suriye'ye taşındı. Açıkçası çok gündem olmadı veya medya da cılız haberlerle ucundan bahsetti. Büyük tehlikenin farkında olamadık. Hâlbuki gözümüzün önünde bugünler için bir terör devleti kuruluyordu, buna mani olmalıydık. Şimdi buna müsaade etmeyeceğimizi deklare ediyoruz. Bugün işimiz daha zor. Yılanın başı küçükken ezilmeli idi.
Son zamanlarda çok şehit verdiğimiz gözlerden kaçırılmamalıdır. Bu vesile ile "eksik olan nedir, bir yerde hatamız mı var" demeden geçemiyorum Profesyonel asker sayımız az. Uzman erbaş-er sayısı 70 bin civarındadır. Kaynaklar doğru yerde kullanılmalı. Asgari 100 bin erbaş er her an hazır olmalıdır. Belki daha da fazla. Dikkatli analiz yapılmalıdır. Savaşa hazır eğitilmiş asker en büyük silahımızdır.

 
									 
								 124
									124