Nereden nereye

Sn. Cumhurbaşkanımız Erdoğan'dan en sık duyduğumuz hatırlatmalardan biridir "Nereden nereye" sözü Türkiye'nin dünden bugüne değişimini bize en özet haliyle aktaran o hatırlatma Eski Türkiye'ye yapılan atıf, ülkemizin gelişimini çok güzel özetliyor. Nerden nereye..

22 yıl boyunca girdiği her seçimden zaferle çıkan bir partinin başrolü, bir başarı öyküsü yazdı. Bu başarının kime ait olduğu da ortada. MKYK'nın da kendine pay çıkarabileceği noktalar vardır elbet ancak halk hep, onun ağzından çıkan son söze baktı. Pazar günü karşımıza çıkan yerel seçim tablosu da, bizlere bir yol haritası ve yol ayrımına dair yeni ipuçları vermektedir.

2001 yılında milletin çoğulcu ittifakı ile şekillenen AK Parti, mazlumlara bir liman olmuş, çizdiği yol haritasıyla sığınılacak liman belirlenmişti. Sn. Erdoğan'ın mütedeyyin ve muhafazakâr camiayı temsili ile şekillenen AK Parti, 22 yıldır soluksuz bir şekilde bu gönlü geniş insanlarla ayakta kaldı. Peki, bugün gerçekten bu gönlü geniş, mazlum, AK Parti'yi liman belirleyenler halen AK Parti'de mi Burada soru işareti var. Mazlumlar bitmedi AK Parti, mazlumları kendinden uzaklaştırdı desek yeridir. Bakın Sn. Cumhurbaşkanı uzaklaştırdı demiyorum, AK Parti uzaklaştırdı. Bu insanlar halen direnç gösteriyor, mücadele ediyor ancak AK Parti'nin içindeki sekülerizm, mazlumları unuttu.

AK Parti'nin içindeki değişim ve yeni devlet paradigması, muhafazakâr seçmenle yol ayrımına sürüklendi. İnançlı insanların 80 yıllık özlemi AK Parti ile taçlanmış umudun kalesi olmuştu. Yeniden İslami camia ile uyum için bir köprü vazifesi konumu kazındığını gördük. 2002 yılında iktidar ve uyum yasalarına bakıldığında Türkiye'deki etnik unsurlar cumhuriyet tarihinde ilk kez varlıklarını kıymetli ve değerli bulduklarını gördüler.

Kısacası AK Parti'nin sebep sonuç üzerinden bakıldığında medeniyet kodlarına açtığı savaşı kaybettiğini gördük. Milliyetçi muhafazakâr seçmen veya Kemalizm paradigması üzerinden verilen devletçi yaklaşım, AK Partili seçmen tarafından uzaklaşma ve yol ayrımının mesajı olarak okundu.

Son dönemlerde ulusalcılığın ve Kemalizm'in AK Parti içinde yuva yapması, laiklik adı altında Atatürkçülüğün AK Parti içinde yuvalanması ile başlayan oligark devlet ritüeli, AK Parti seçmenini dışlamış, yabancılaşmasını sağlamıştır.

AK Partili seçmenin çoğulcu yapısı azınlığa tercih edilerek, geleneksel Atatürkçülük çizgisi tercih edildi. Oysa ülkemizin büyük bir kısmı muhafazakâr iktidarları ve yerel yönetimleri beslerken hangi akıl bu insanların dışlanmasına sebebiyet verdi Bence asıl bunun konuşulması gerekir.

AK Parti'nin kendi kültürel iktidarını oluşturamaması, geleneksel devletçilik çizgisine dönüştürülmesi ile devam eden anlayışı ve statükoculuğu yeni oluşumlara zemin hazırladı. Halk da bunun karşılığında yeni güvenli limanlar aradı. Bunun en açık örneği Yeniden Refah Partisi'dir.