Güdümlü Türk solu azınlıkların koludur

Türk solu, Osmanlı döneminde başlayarak sosyal demokratlıkla birlikte bugünlere kadar varlığını taşımış, yaşam ideolojisini sürdürmüştür. Fikir babalığını işçi hareketlerine bağlayan azınlıkların hikâyesi üzerine şekillenen bir masalın parçasıdır.

Bu ideoloji, dönemin Jön Türkleri ve yenilikçi Avrupacılar arasında filizlenen bir hareket olarak şekillense de, asıl fikriyatı Osmanlı'nın parçalanması için Ermeni, Yahudi ve Rumlardan oluşuyordu. Bu azınlıkları bir arada tutmak için benimsetilmeye çalışılan fikir, Bab-ı Ali'ye karşı ayaklanmak isteyen çocukların kurduğu oyundur.

Geçmişten günümüze baktığımızda Türk solu daha çok Fransa merkezli yenilikçi bir hareketle ilerlemiş, Osmanlı'da gençler üzerine ciddi çalışmalar yürütmüştür. İttihatçıların ve Jön Türklerin azınlıklar himayesinde beslendikleri, onların burslarıyla Avrupa'da okuyup öğrendikleri, kendi kapılarındaki ateşin fitili oldu.

Avrupa merkezli azınlık kulüpleri, Osmanlı çocuklarını sisteme başkaldırması için işçi ayaklanmaları adı altında sisteme devletin düzenine karşı önemli merkezleri kullanarak yapılanmaya gitti. Bu merkezlerin başında Büyükada Splendid Palas, İngiliz merkezli Anadolu Kulübü, Büyük Kulüp (Serkildoryan) geliyor. Beyaz Türkler bugün halen bu kulüplere üye olabilmek için ciddi paralar harcıyor. Ne de olsa birilerinin çocuklarının aramızda devamlılığını sürdürmesi gerekiyor

Kısacası Türk solunun ortaya çıkış hikâyesine baktığımızda kavramsal olarak bu milletin kodlarında yer almadığını görüyoruz. Yaşamsal alanı dış destekli olan ve bu milletin ayarlarının bozulması için bir propaganda aracı olarak kullanılan bir tutumdan başka bir şey değil Türk solu

Bu tarihi bakış açısından sonra bir de Türk solunun zihnimdeki yerini anlatmak isterim ki; bu gayet açıktır. Türk solu, azınlıkların maşasıdır! Birilerinin sözcüsü konumunda olan, amaçları yabancı lobilere yaltakçılık olan; hak ve hukuku yaltaklanmak için yalan ve üçkâğıt üzerine şekillendiren düzenbazların satılık fikirleridir bugün Türk solu... Demokrasi onların konfor alanından ibarettir Milletin menfaatlerinden önce kendi menfaatlerini düşünerek yakıp yıkan, bölücü, yabancı merkezlerin fonladığı zavallı hainlerdir.

Tek parti döneminde dayatılan Milli Şeflik fikri, Türk solunun ana damarıdır. İstiklal Mahkemeleri'nin kurulması bu fikir kulübünün ürünüdür. Türk solu 1966'dan beri sadece bölücü faaliyetleri üstlenmiş, günümüz şartlarında da Batı merkezli çıkarlara lobi faaliyetleriyle hizmet etmeye devam etmektedir.

Türk solunun bu ülkeye faydası deyince aklınıza ne gibi hizmetler geliyor Hiç mi Sizler belki hatırlamazsınız ama ben hatırladıklarımla anlatmaya çalışayım. Mesela Vatan Caddesi yapıldığında Milli Şef ve taifesi aylarca protestolar yapmış, Adnan Menderes'i tehdit etmişlerdi. GAP henüz projelendirilme aşamasındayken rahmetli Özal ve Demirel gibi inananları yıpratmışlardı. Milletin geleceği için inşa edilmek istenen Keban Barajı, Atatürk Barajı'na, yeni havalimanlarına, duble yollara, Yavuz Sultan Selim Köprüsü'ne, Osmangazi Köprüsü'ne, Avrasya Tüneli'ne, Marmaray'a ve daha birçok projeye karşı çıkmışlardı.