Bir seçmenin yerel yöneticiden beklentisi!

Yerel seçimler yaklaştı, zaman dar... Karşımızda ise aday adayları...

Kimi kumar masasından kalkmış; kimi bahis kulübünden... Kimi içimizden; kimi karşı mahalleden... Kimi adil; kimi muadil, kısacası siyasetin seviyesi dip yaptığı bir dönemeçteyiz...

Özelinde, kim nerde durmak isterse orayı tercih eder ama iş; vatan, millet meselesine yani yerele ve genele gelince tercih hakkı halkındır.

Belediye yönetimleri kendi yerelinde olduğu kadar ülkenin genelinde ve bekasında da önemli bir aktördür. Belediyeler adeta çarkın dişlileri gibidir. Yerel dinamitler işlevini kaybedip, bozulduğu zaman; çark dönmez olur. Dolayısıyla diğer dişliler de zamanla bozulur ve görevini yerine getiremez hale gelir.

Büyükşehir, il, ilçe, kasaba, köy yönetiminden beklenen günlük hayatı kolaylaştıran ve aksatılmayan hizmetlerin yanı sıra asayişi de temin etmeleridir.

Bir beldede o toplumun genelinin kabulüne ters düşen; gerek ahlaki, gerek insani, gerek dini boyutlarda herhangi bir aykırılığa ufacık bir müsaade; diğer beldelerdeki aynı fikre sahip azınlıkların birbirlerinden güç alarak zincirlemesine bir kitleye dönüşmelerine ve ciddi bir deformeye sebep kaçınılmazdır.

Bu tehdit vakalarını ve etkisini daha önce acı acı tecrübe ettik.

Konser verenlerin sahneyi hinlik ve hainlik için kullandıklarına! Mikrofonu fitne amaçlı tuttuklarına şahit olduk!

Ellerinde LBGT paçavralarıyla, azınlık oluşlarına bakmadan topluma kafa tutanlar oldu.

Alışveriş merkezlerinde ve bilumum mekanlarda LGBT dayatmasına inisiyatif alınarak dizayn edilen birçok ayrıcalıklara şahit olduk.

İnançlı insanları aşağılayanlara sarılan başkanların hoşgörü metaforu" yerelde açılan gediğin görülmüş en dibiydi belki de!

Genelde toplu ve yüksek sesle karşı koyduğunuz tüm illegal vaziyetlerin yerelde buldukları gedikten girmeleri ile işler daha da sarpa sardı.

Seçimlerden önce halka vaat veren adayların, göreve geldiklerinde sözlerini nasıl unuttuklarını görmezden gelen yerel yöneticiler, 5 yılın heba olmasına ve bağlı bulundukları siyasi tebaaya külfet olarak durduklarını unutmayalım.

Maddiyatla, kuru lafla, üç beş entelektüel tayfayla, allayıp pullayıp yazılıp podyumlarda süslenenler. Siyaset zemininde pişmeyenlerdir. Saha bakımından yetersiz olanlar, seçmenin sırtında yük olduğu kadar, mevcut partide de yüktür. Kalitesiz ve liyakatsiz siyasi temsilciler yalnızlığın temsilcisi konumundadır, şen zamanda seçmen arasında dolaşanlar şehirlerin kaynaklarını yönetmede genelde başarısız olanlar. Nihayetinde o şehirlerin madden ve manen nasıl enkaza dönüştüklerini tecrübe ile sabittir!

Sn. Erdoğan düşmanlığı" batı şirinliği olduğu kadar, ikiyüzlü ve politika üretemeyen zekâ fukaralığındadır. Muhalefettin kaliteli bir siyaset üretmemesi, düşmanlık odağında bulunması, seçmenin bir tercihi olmadığı, seviyesizliğin bir durum tespitidir.