Yunanistan'ı kimler besledi, kimler büyüttü

Fatih Sultan Mehmet döneminde fethedilen Konstantin'e batının sihir anahtarlarından biridir, tarihin sihirli kapılarını Osmanlıya açan ve açtıran yüce Allah'tan başka kimse değildir. Ancak zamanla yıpranan Osmanlı ve ahali yönetimi, zaman diliminde öngörü ve analiz duyularını kaybetmeye başladığı tarih 1820'li yılara dayanmaktadır. Fatih Sultan Mehmet döneminde Rumların bir çatı altında toplatılması ve bunun sonucunda bütün Ortodoks Hristiyanların bir arada olmasına zemin hazırlanmıştır, bunun sonucunda Yunan veya Roma geleneği kendisini sosyal ve ekonomik olarak güçlendirmiş ve Osmanlı içinde ciddi güç elde ederek Hristiyan gücün oluşumuna katkı sağlamıştır. Büyük Fatih Gennadios'u Gnadyüs unvanıyla patrik yapmıştır. Bu suretle Rumlar daha başlangıçtan itibaren her türlü din ve hürriyetine sahip olmuşlardır. Devlet yeni topraklar fethettikçe buralardaki Ortodoksları Rum patriğine bağlanmıştır. Böylece Rumlar imparatorluğun sosyal yapısı içinde de diğer unsurlardan farklı ve daha ayrıcalıklı hale getirilip, millet olma unvanı almıştır. Günümüz şartlarında halen birçok batılının Yunanistan'ı beslediği ve büyütmeye devam ettiği görülmektedir. Rus Çarı'nın yaveriAlexandr İpsilinti'nin Yunanistan'a gelerek, Yunan bağımsızlığını sağlama ve daha sonra Bizans İmparatorluğunu yeniden canlandırma amaçlıEtnik-i Eteryaderneğini kurması ile başlayan süreç önü durdurulmayan hata zincirleri devam etmiştir. Yani asıl mesele Osmanlı döneminde Rumlara verilen Ortodoks yapılanma Osmanlıya ciddi bedeler ödetmiştir. Yunanistan'ın Osmanlı Devleti'ne karşı bağımsızlık için isyanında müdahale sistemi çok ağır bir darbe yemiştir. Metternichsisteminin Osmanlı Devleti'ni desteklemesi gerekirken tamamen batılıların oyunu sonrası Osmanlının yıkım süreçleri filen başlatılmıştır. Metternichsistemi Yunanlıların lehine işlemiştir. Şüphesiz bunda Osmanlı Devleti'nin içindeki Müslüman ve Yunanlıların da Hristiyan olması ağırlıklı bir etken olarak rol oynamıştır. Ve halen yapısal hücreleri coğrafyamızda yaşamlarını devam ettirmektedir. Bu tarihi notları kaleme aldığımda asıl meseleye gelelim, malum son zamanlarda