Anglosakson istihbaratı bizden bedel istiyor

Pazar günü yapılan alçakça saldırıya yalnızca bir terör eylemi olarak bakılmaması gerekir ve arkasındaki derin ilişkilerin analizine ihtiyaç duyulmaktadır. Başlık kısmı üzerinden yaptığımız paylaşım son derece riskli ve bir o kadar can alıcıdır. Uzun zamandır bazı yazılarımda Anglosaksonlardan bahsederim. Dikkatinizi çekmeye çalışıyorum, neden diye soracak olursanız uzun sessizlik öncesi bir dalga olarak hazırlık içinde olan bazı terör guruplarına bakmamız elzemdir. Ve dahası dönem dönem sözde müttefik ve dost ülkelerden istihbarat paylaşımı duymaktayız. Bu gibi istihbarat konumları Türkiye için tarihi hafızamız açısından önemli yer tutmaktadır. Beyoğlu'nda 6 vatandaşımızın hayatını kaybettiği, 81 kişinin de yaralandığı, PKKPYD terör örgütü saldırısında, fiilen talimat alan bomba dolu çantayı bırakan, Suriye uyruklu Ahlam Albashir'dir.ABD'li sabotaj birimleri tarafından eğitilip taşeron,PKKPYDYPG terör örgütü tarafından özel istihbarat elemanı olarak yetiştirilen biridir. İdlip ve Afrin'den yasa dışı yolla Türkiye'ye geçen Suriye uyruklu Ahlam Albashir ve olayla bağlantısı olduğu değerlendirilen 46 şahıs kısa sürede yakalanarak gözaltına alınmıştır. Türk istihbaratının ne denli aktif olduğunu görmekteyiz. Emniyet ve istihbarat mensuplarımızı yürekten kutluyorum. Amerikan Merkezi Haber AlmaTeşkilatı'ndan(CIA) bir yetkili, 'Dostistihbarat kuruluşu yoktur, sadece dost güçlerinistihbarat kuruluşları vardır'demişti. Peki bunlar ne demek istemişti En yakın müttefikimiz olan sözde ABD ekonomik, siyasi ve stratejik kaynakları sizinle paylaşmıyor olabilir. NSA ve GCHQ çoğu istihbarat kurumuna göredaha yakın çalışma yürütürken,çoğu operasyonu ve sistemi paylaşırken, paylaşmadıkları bazı şeyler de var. Mesela Ortadoğu'daki ölümcül stratejik istihbarat eylem ve planlamada dost muyuz, bence değiliz çünkü Anglosakson geleneğinden değiliz ve aynı medeniyet coğrafyasında bulunmuyoruz veya Siyonist planlamanın bir parçası değiliz. ABD'ninTürkiye üzerindenyaptığıçoğu casusluğun Rusya ya da Ortadoğu ile ilgili olduğunu biliyoruz, daha ilginç bire beş yapılan istihbarat paylaşımı bence Türkiye açısından gözden geçirilmesi gereken önemli bir durumdur. NATO Atlantik ülkelerinin kendiistihbarat kurumları arasında resmi anlaşma yaptıklarını biliyoruz ancak NATO içinde bile ikiyüzlü tutum mevcuttur. Onun içindir ABD açık bir şekilde bu dili kullanmaktadır. Yani her müttefikle dost olmadığının altını çizmektedir. Açık bir şekilde bize düşmanlığını teyit eden bir ABD mevcuttur. Bundan böyle devlet politikası yeniden gözden geçirilmelidir. ABD'li yetkilileri uzun zamandır PKKYPG ile ilgili istihbarat paylaşmıyor ve dahası, hava gözlem istihbaratından çekildiğini açıkça paylaşmaktadır. 2007 yılından