İmanın kuvvetiyle
Çoğu zaman insanoğlunun lisanında "Güneş batar, güneşin batışı, güneşin kayboluşu, güneşi grubu, güneşin vedası, tatlı güneş manzaraları, güneş battıktan sonra..." gibi cümleler vardır güneşle alâkalı
Güneş batar batmasına da bir de güneşin doğuşu ve yükselişi vardır. Güneşi batırmayı anlatanlar, güneşi hep batarken görenler ve bilenler ve de güneşin batmasından sonra karanlığı özleyenler ne bilsinler ki; güneşi batıran Allah Güneşin doğuşunu evvelden murad etmiştir.
Adam var, insan gibi adam: Herkesi sever, her işe koşar, her yapılanı bilmeye çalışır, her yapılanda bir emeğim, bir payım bir katkım olsun der. Anlayacağınız herkesi seven, her işi sever ki bütün bu yapılanlardan bir lezzet, bir haz, bir zevk alır ve bütün olarak her işi sahiplenir.
Bir de sevgi fukaraları ve işsizlikten acı çeken tembel ve gafiller var ki; kişiyi sevmez, işi sevmez, kimseyi sevmez, kendini sevmez... Tembellik ve gaflet onun sevgi alanını anlatır. Daralmış, sevgisiz ve muhitsiz bir çevrede zaten insan unsuru yoktur. Gurur ve nefis sevgiye ve çalışmaya yol vermez ki olsun.
Allah için yola çıkanlar önce Allah'ı sever yola çıkar. Allah'ı sevenler ise Allah için Allah yolunda olanları severler. Bir olurlar, beraber olurlar.