İkale Sözleşmesi

Son dönemlerde çalışan ve işverenlerin en fazla duyduğu konulardan birisi de ikale sözleşmesidir.

Özellikle iş güvencesi kapsamında olan işçi ile işveren arasındaki iş sözleşmesinin sona erdirilmesinin bir yolu da ikale sözleşmesidir.

İkale sözleşmesi, işçi ile işveren arasındaki iş ilişkisinin anlaşarak ve işveren açısından işe iade davası risklerini ortadan kaldırarak sözleşmenin sona erdirilmesi için başvurulan yöntemlerden biridir.

Nitekim kişiler aralarında anlaşarak sözleşme kurabildikleri gibi yine aralarında anlaşarak bu sözleşmeyi sonlandırabilirler. Sözleşmeyi sonlandırmak için aralarında imzaladıkları bu yeni sözleşmeye "ikale sözleşmesi" veya "bozma" denilmektedir.

Çalışma hayatında, işçi ile işveren arasında kurulan sözleşmenin taraflarca anlaşılarak ortak iradeyle sona erdirilmesi halinde ikale sözleşmesi karşımıza çıkmaktadır.

İkale sözleşmesi yapmak için talep işverenden gelebileceği gibi işçiden de gelebilir.

İkale sözleşmesinde talebin işverenden gelmesi

İkale sözleşmesinde talebin işverenden gelmesi durumunda işçiye sağlanacak makul yararın bulunması gerekir. İkale yapılması için mutlaka kıdem ve ihbar tazminatı dışında çalışana makul yarar olarak adlandırılan ilave bir ödemenin yapılması şarttır.

Çünkü ikale sonrası, işçi, işsizlik ödeneği ve iş güvencesi sisteminden yararlanamamaktadır.

İşverenden gelen teklif üzerine imzalanan ikale sözleşmesi ile sonra erdirildiği, işçiye kıdem tazminatı ve ihbar tazminatlarının yanı sıra üç maaş tutarında ilave ödeme yapılması, makul yarar için yeterli değildir. (Yargıtay 9. HD. 11.12.2019 gün, 20193894 E, 201922092 K.)

Yargıtay kararlarından ulaşılabileceği üzere, işveren tarafından gelen ikale sözleşmesi teklifinde işçiye, en az 4 aylık ücret tutarında makul yarar (ek menfaat) sağlanması yeterli olmaktadır.