Lizbon'a banka treni!

Pascal Mercier'in muhteşem bir kitabıdır: Lizbon'a Gece Treni Gerçekten çok etkileyici bir kitap. Yıllar önce bu kitabı Lizbon'a giderken tavsiye üzerine okudum. Sonra Lizbon sokaklarını gezerken, kitapta anlatılan her satırı yaşadım. Kısacası Lizbon'a gece treni benim üzerimde büyük etki yaratmış bir kitaptır. Lizbon'a gece treni beni nasıl çok etkilediyse Türkiye'nin en büyük bankalarından birinin binlerce çalışanını da etkiledi. Ben Lizbon'un ve Pascal Mercier'in o kitabından etkilenirken, söz konusu bankanın personelinde ise tam bir travma yarattı. Nasıl mı Vatandaşa riske dönüşüyor diye doğru dürüst trafik sigortası yapmayan, kaskoyu tavan fiyata çeken sigorta şirketleri yine banka şube çalışanlarının yakasına kene gibi yapıştı. Sigorta şirketleri bankalara özel kampanya yapıyor. 3 günlük Avrupa tatili için bankalara özel paket sunuyor. Tabii ki 3-5 şube personeli giderken, bankanın onlarca üst yöneticileri de bu bedava tatilin baş konukları oluyor. Sonra başlıyor sahada zaten anası ağlamış personeli kırbaçlamaya Sigorta sat Sigorta sat Bu hatta mobbinge dönüşüyor. Bedava tatil için hayal kuran üst yöneticiler adeta şube personelinin hayatını karartıyor. Bir şube personeli şu notu yazmış: Lanet olsun! Artık Lizbon adını bile duymak istemiyorum çünkü o kadar büyük baskı var ki! Kendileri üç kuruşluk tatili bedava yapacaklar diye bize kâbus yaşatıyorlar. Söz konusu bankanın paşa ağaları sonunda kampanya sonucu Lizbon'a gittiler. Bu paşa ağaları Roca Burnu'nda yeşil şarabın tadına bakarken, emin olun ki, geride binlerce insan sigorta için yaptığınız