Okumanın zihin haritası

Okumak, sadece gözlerle değil, zihin ve ruhla yapılan bir eylemdir. Bir bölümü veya bir kitabı bitirdikten hemen sonra başka bir şeye geçmek yerine, okuduklarınız üzerinde kısa bir mola vermek, özetlemek, bir dosta aktarımda bulunmak yerinde olur. Bu, tıpkı bir yemeği sindirmek gibi bir zihinsel egzersizdir. Okurken önemli bulduğunuz yerlerin altını çizmek, kenara notlar almak veya ayrı bir deftere okuduklarınızla ilgili düşüncelerinizi, sorularınızı ve hislerinizi yazmak, hem yazı yeteneğinizi geliştirir hem de okuduklarınızın kalıcı olmasını sağlar.

Okuduklarınızın sizde nasıl bir duygu oluşturduğunu, hangi düşünceleri tetiklediğini fark etmek önemlidir. Bu, bilginin sadece zihinsel düzeyde kalmayıp, kişisel bir deneyime dönüşmesini sağlar. Örneğin, bir felsefe kitabından okuduğunuz bir kavramın kendi hayatınızdaki bir ikilemle nasıl örtüştüğünü yazmak veya bir şiirin sizde uyandırdığı duyguları bir günlükte ifade etmek, okumanın size özel bir içgörüye dönüşmesini sağlayabilir.

FARKLI DİSİPLİNLERİ BİRLEŞTİRMEK

Dünyayı ve bilginin bütünlüğünü anlamak için farklı alanlardaki bilgileri bir araya getirmek esastır. Bu, beyninizde farklı "çalışma alanları" arasında bağlantılar kurmanızı sağlar. Farklı disiplinlerden okumak, bir konuya tek bir açıdan değil, çok yönlü bakmanızı sağlar. Örneğin, sadece ekonomi okuyan biri, bir ülkenin sorunlarını sadece ekonomik parametrelerle açıklayabilirken, sosyoloji, tarih ve psikoloji de okuyan biri, sorunu çok daha geniş bir perspektiften değerlendirebilir. Farklı disiplinlerden elde ettiğiniz bilgileri birleştirmek, yeni ve yaratıcı çözümler üretmenize yardımcı olur. Bir alandaki problem çözme yöntemlerini başka bir alana uygulayabilirsiniz.

Örneğin, sanat tarihi okurken aynı zamanda felsefe okumak, sanat eserlerinin arkasındaki düşünce akımlarını ve çağın ruhunu daha iyi anlamanızı sağlar. Edebiyat okurken psikoloji okumak, karakterlerin özelliklerini ve insan doğasını daha derinlemesine kavramanıza yardımcı olur. Edebi okumalar aynı zamanda toplum bilimleriyle de ilişkilidir. Denemeler, hikâyeler, romanlar, psikolojik ve sosyolojik eserler, sanat kuramları, resim sanatı hakkındaki açılımlar gibi birçok hususiyeti de görmenizi ve anlamanızı sağlar.

Bu okuma biçimleri, sadece bilgi edinmekle kalmayıp, aynı zamanda o bilgiyi içselleştirerek hikmete dönüştürmenize, böylece kendinizi daha iyi tanımanıza, öz güveninizin artmasına ve pasiflikten aktifliğe geçmenize olanak tanır. Okuma eylemini bir hayat pratiği haline getirmek, kişisel gelişim yolculuğunuzda size eşlik edecek en değerli araçlardan biridir.

GENÇ OKURLARA REHBER KİTAPLAR

Kendini keşfeden okur, her okuduğu kitabın sadece harici bir bilgi kaynağı olmadığını, aynı zamanda kendi iç dünyasının bir aynası olduğunu fark eder. Bu ayna, bireyin kendi potansiyelini, eksiklerini ve erdemlerini görmesini sağlar. Böylece, her kitap bir yol haritası, her sayfa ise bu eşsiz yolculukta atılan bir adımdır.

Peki, kendini keşfetme yolculuğunda genç okurlara en çok hangi tür kitaplar rehberlik edebilir Genç okurun el kitabı diyebileceğiniz seriler, yazarlar elbette vardır. Genç okur aynı zamanda kendi döneminin edebiyat dergilerini de takip etmelidir. İşte bu konuda öne çıkan ve genç okurlara rehberlik edebilecek bazı önemli yazarlar:

Kemalettin Tuğcu: Özellikle çocuk ve gençlik edebiyatındaki yeriyle tanınır. Eserlerinde genellikle ahlaki değerleri, fedakârlığı ve iyiliği ön plana çıkarır. Akıcı dili ve samimi anlatımıyla genç okurların ilk duraklarından biri olabilir. Hikâyeleri, olay örgüsüyle gençleri içine çekerken, aynı zamanda onlara hayat dersleri sunar. Tuğcu'nun hikâye anlatımı sade, içli ve sahicidir. Hayatın içinden derlenmiş yaşanmış hikâyeler zinciri, film ve dizilerde de kendi özgünlüğünü belirgin kılmıştır.

Hasan Nail Canat: Tiyatro ve sinema oyuncusudur. Tiyatro ve hikâye alanında verdiği eserlerle genç okuyucuların kalplerine dokunan kalemlerdendir. Canat'ın dili sade, anlaşılır ve genellikle dramatik öğelerle doludur. Gençlerin hayata dair sorgulamalarına yanıtlar sunan, karakter gelişimini ve toplumsal değerleri işleyen eserleri, genç okurların empati yeteneğini geliştirmelerine yardımcı olabilir.