Eski yıl ve yeni yıl

Hayatta yaşıyoruz, günlerimiz bir şimşek hızı ile geçiyor. Geçmişi geri getirmemiz mümkün değildir.

Gelecek ise, bir saniyesi bile elimizde değildir. Günler böylesine geçerken, acılarını da sevinçlerini de alıp götürüyor. Geçtiğimiz yıl şubat ayında büyük bir deprem yaşadık.

Kahramanmaraş ve çevresini etkileyen büyük depremde, resmi rakamlara göre elli bini aşkın insanımız ebedi âleme gitti. Binlerce insanımız yaralandı ve binlerce bina yerle bir oldu. Bu deprem tüm yurdu, hatta dünyayı etkiledi.

Ardından genel seçimlerde az bir fark ile AKP tekrar seçimleri kazanarak tek adamlık iktidarını devam ettirdi. Seçimden sonra, iğneden ipliğe her şeye zam gelmeğe başladı. "Halkımızı enflasyona ezdirmedik ve ezdirmeyeceğiz" denen klasikleşmiş kelimeler hep havada kaldı.

Emekliler önceden asgari ücretten fazla maaş alırken, şimdi asgari ücretlilerin yarı maaşını almağa başladılar. Halkının yüzde otuzu devlet fonlarından yararlanan bir ülkenin yapacağı bir şey yoktu zaten.

Adaletsizliklerin ve yolsuzlukların kol gezdiği ülkemizde, hapishanelerin mevcudu üç yüz bine dayandı. Kısmî af ve salıverilmelerin dışında, bu kitle gittikçe çoğalmaya devam ediyor.