HESAPLAŞMA

Yüce Allah'tan dileriz ki on bir ayın ve elbette gönüllerimizin Sultanı Ramazan-ı şerîf ayımız, bütün ümmete mübarek olsun; kılınan namazlar, teravihler, tutulan oruçlar, verilen iftarlar, sadaka-i fıtr, zekât ve her çeşit cömertlik ind-i ilâhide kabul görsün..

Bilhassa 1445 Hicrî, 2024 milâdî ramazanında her Müslümanın diğer dertlerimizle birlikte fakat onlardan evvel bir numaralı derdi Gazze olmalıdır. Bu ayın başındaki rahmet, ortasındaki mağfiret sonundaki cehennemden kurtulma muştusuna kavuşmada esaret ve mezalim altında olan kardeşlerimizin hele Gazze'nin derdiyle dertlenmenin büyük payı olsa gerektir.

Ramazan-ı şerîf, oruç tutmanın ve diğer ibadetleri edâ etmenin yanı sıra aynı zamanda insanın kendi kendisiyle hesaplaşma, kendisiyle yüzleşme ve basiret, şuur ve idrakini tahkim etme ayıdır. Bu mübarek ve müstesna ayda ayın mânevî iklimi dolayısıyla Mü'minin diğergâmlık tarafı çoğalır. Diğerkâm veya diğergâm, hodgamlığın, bencilliğin zıddıdır. Diğerkâm olan, kendinden önce yahut asgariden kendisi kadar bir başkasını, başkalarını düşünür. Bu fedakârlığın çerçevesine en yakın akrabadan en uzağa insanlar dâhil edilir. İslâm ahlâkından nasibi olanlar, kişiden kişiye derecesi farklı olsa bile diğerkâmdır. Darda, zorda, hasta, kimsesizleri unutmaz ve gereğini yapar. Onlar hele din kardeşiyse kendini buna mecbur görür. Eğer, çağdaş hayatlar, diğergâmlıktan uzak veya olması lâzım gelen ölçüde değilse orada toplum değer kaybediyor demektir. Böyle bir neticede kelimelerin, sözlerin, tabirlerin ve benzeri irfânî varlıkların ziyân görmesinin büyük payı vardır. Asırlardır konuşmalarımızda yer almış ve ahlakî şekillenmemize tesir etmiş diğergâm, diğerkâm kelimesinin yoluna Avrupa özentisinden dolayı empati kelimesi çıkartılır ve bir birikim yele verilirse orada kayıp kaçınılmazdır. Diğerkâm; evet, Farsçadır ama asırlardır kullandığımız için benzer daha yüzlerce kelime gibi lisan dağarcığımızın zenginliklerindendir. Bu karşılık "empathy" Yunancadan İngilizceye geçmiştir. Çeyrek münevverlerimiz, lügat paralama hastalığıyla nice benzerleri gibi İngilizceden devşirdiler.

Ramazan ve insan münasebetini bir başka şekilde şöyle ifade etmek mümkündür:

On bir ayın sultanı, yıkık yanlarımızın şifâsı kutlu ramazan ayımız, günün revaçta olan kelimesiyle söylemek gerekirse kişinin mânevi, şahsî ve fikrî dönüşümüdür, gelişmesidir. Dönüşüm, yalnızca gayrimenkulde, mülkte olmaz. İyileştirme, düzeltme, aslına tahvil insanda da yaşanır. Asıl onda yaşanır. İki günümüzün eşit olmaması, kendimizi aşmamız, Sevgili Peygamberimizin -aleyhisselam- yüce buyrukları olduğuna göre ramazanlar tekâmülümüz, mânevî kalkınmamız, zenginleşmemiz için fırsattır. Bu yüzden akıldan çıkmamalı ki Gazzeli kardeşimiz aç iken, açlıktan ölür iken şaşaalı iftarlarla veya başka harcamalarla ticarî veya nefsî pazarlamalar yapmak, israfa meydan verdiğinden, diğerkâm olma umursanmadığından günaha girilir.