ŞÜPHELER!

Narin Güran faciasında şüphelerimiz var!

Derin ve büyük şüpheler

Bu şüpheleri, aslında olayın daha birinci haftasında duyar olduk ama acele etmeden gelişmelerle birlikte değerlendirip paylaşmayı uygun gördük:

Ülkemizde adı artık çok bilinen bir köy uzun zamandır dillerde. O köyde bir kız çocuğu birdenbire ortan kayboldu. Hâdise, resmî makamlara intikal etti. Devlet, bütün emniyet, istihbarat ve jandarma unsurlarını sahaya sürdüğü hâlde 8 yaşındaki bu yavrucak, bir türlü bulunamadı. Birkaç saatte veya bir hafta gibi bir zamanda aydınlatılacak vak'a, uzadıkça uzadı ve ancak on dokuzuncu günde cesede ulaşılabildi. Evet, çocuk, maalesef öldürülmüştü

Cesed bulunmuş, defin yapılmış olduğu, İstanbul ve Diyarbakır Adli Tıp Kurumları adlî ve tıbbî tedkikleri aralıksız sürdürdükleri, polis, savcı, hâkim gün 24 saat aralıksız çalıştıkları, dört haftaya yakın bir süre geçmiş olduğu hâlde bu yavrumuzu kimin, kimlerin ve hangi sebeple ve ne şekilde öldürdükleri hâlâ anlaşılmış değil!..

Niçin

Narin Güran'ın gerek katledilmiş bedeninin geç bulunmasının ve gerekse sonraki gelişmelerde devletin ilgili bütün mekanizmalarının olanca gayretlerine rağmen sonuca ulaşılamamasının sebebi meydandadır. Çünkü; ilk andan itibaren maktulenin en yakın akrabalarından bazıları dâhil, çoğu akraba ve o köyden bâzı kimseler, sürekli asılsız haber ve sahte ihbarlar ve hatta anız yakmayla jandarma ve görevlileri yanıltıp yanlış adreslere sevk ettiler. Deliller, yok edilmeye, aramalar saptırılmaya, cesedin bulunamamasına çalışıldı. Şüphelilerden 11 kişi tutuklanmış olduğu hâlde ortada kilitlenmiş bir vaziyet var.

Kanaatimizce meçhul irade, Diyarbakır'ı, ismi belli köyü ve bu köyde yaz Kur'ân kursuna giden bir çocuğu bilerek seçmiştir. Saha belli edildikten sonra kimlerle çalışılacağı tespit edilmiş ve onlara çok yüklü miktarda döviz ödemesi yapılmış ve muhtemelen ödemenin bir kısmı sonraya bırakılmıştır. Muhakkak ki bu suç şebekesine ve suçun işlenmesine ve muhtemel gelişmelere dair fiilî ve psikolojik taktik ve dersler verilmiş ve bunlar belki hayli bir zaman eğitilmiştir.

Şüphesiz ki işin bu veçhesi devlet kurumları tarafından da düşünülmektedir. Buna dair çalışmalar yapılıyordur.

Bu durumda şu soru ortaya çıkmaktadır

-Bu cinayet planını, kim neden yaptı, içeriden iş birlikçiler bularak niçin cinayet işletti

Kanaatimiz, görüşümüz şudur:
Şeytanî bir Siyon tezgâhı, adı geçen köyde satın almalar yaparak bu cinayeti işletti ve Narin üzerinden İsrail'e zaman kazandırdı. Bir aya yakın bir zamandır Gazze, handiyse gündemden düştü! İsrail ve İsrail'e destek olanların da arzusu buydu. Dünya önünde köşeye sıkışmışlardı. Türkiye, yaşadığı acı dolayısıyla gayriihtiyarî, Narin Vak'asına kilitlenince Azgın Terörist, rahatladı. Hâlbuki Gazze'de her saat bir Narin yavrumuz hunharca, vahşice yok ediliyor. Onun için dikkatli olmalı. Narin Vak'asına dair haberciliğin bütün maharetleri kullanılmalı fakat aynı şekilde Filistin ve hele Gazze asla ihmal edilmemelidir. İki sebepten dolayı ihmal edilmemeli; birincisi, Gazzelilerin sahipsizlikleri ve mağduriyetleri ve görülmemiş bir soykırıma maruz kalmaları, ikincisi de Filistin'in, Gazze'nin bizim için âdeta Misâk-ı Millî olduğu gerçeği. Defalarca yazdığımızı, söylediğimizi bir kere daha tekrar ediyoruz: