SOHBET

Hukuk fakültesinde okuduğumuz derslerden biri de İktisat idi. O derste işittiğimiz bir söz, çeşitli vesilelerle hayatta karşımıza çok çıkacaktı. Bu iktisat ilkesi şöyle der:"Kötü para, iyi parayı piyasadan kovar!"Doğru mudur Aynen doğrudur. Söz, doğru ise kimden sâdır olduğuna bakılmaz. Sevgili Peygamberimiz -aleyhisselâm- buyurmaktalar ki:"Söze bakılır; söyleyene değil!"

Kötü paranın iyi parayı piyasadan uzaklaştırıp türlü sıkıntılara yol açması gibi, kötü gündem de asıl konuşulması gereken mes'elelere kıymakta. 7 Ekim 2023'ten bugüne dek gündemde olan nedir İsrail'in Gazze'de işlediği insanlık dışı suç, soykırım ve bundan dolayı Gazze'de yaşanan yürek paralayıcı ölümler, açlıklar, sürgünler yıkımlar. 7 Ekim'den bu yana sürekli olarak Filistinli kardeşlerimizin hâllerini ve onlara yardım edilmesi gerektiğini yazıyor ve konuşuyoruz. Hâlbuki böyle bir mecburiyet olmasaydı farklı konuları ele alabilir ve onları bir sohbet çerçevesinde paylaşırdık. Belki, İsrail'in zulmü olmasa siyâset de buna müsaade etmezdi denebilir ama bu kadar olmazdı. Kalemimizi de kelamımızı da seviyesiz politikadan uzak tutarak fikir ve teklif üretme ağırlıklı çalıştığımız malumdur.

Bu satırları bize ne yazdırdı

Covid-19 salgını, hayatımızda birçok değişikliğe yol açtı. Salgın sürecinden başlayarak devam eden zamanlarda Türkiye gazetesindeki çalışma ofisime gelmez oldum. İnternet, artık mekân farkını bir anlamda ortadan kaldırmıştı. Bu sebeple her neredeysem oradan makalelerimi gazeteye yolluyordum. Durum bu iken bir gün arkadaşlar, arayarak yerimizi yeniden hazırladıklarını ve gazeteye gelmemizi rica ettiler. Biz de onları kırmadık. Şu okumakta olduğunuz Sohbet'i de gazetedeki ofisimizde yazdık

İnsan, uzun süre kullanmadığı bazı eşya ve notlarını unutabiliyor. Sağ olsunlar arkadaşlarımız, ne varsa hepsini itinayla, tertemiz saklamışlar; öylece bize teslim ettiler. Odamdaki kitap ve hatıralarla yeniden buluştum. Bu meyanda yazı masamın çekmecelerinde vaktiyle kaydettiğim notlar, karşıma çıktı. Onları okuyunca bugünkü yazıma dair fikrim değişti:

Evet; dün, dünya, İran'la oynadığı"sobe; saklanmayan ebe!"oyununun devamı olarak İsrail, bir rivâyete nazaran İran'a füze atmış, bir rivayete göre de İHA göndermişti. Ancak herkes bu iş üzerine konuşurken Tel Aviv'de de saldırıya uğradığı ileri sürülen İsfahan'da da hayat tabiî akışında devam ediyordu. O İsfahan ki hakkında şu söylenmiştir: "İsfahan, nısf-ı cihân! İsfahan cihanın yarısıdır!"Ziyan görsün istemeyiz. Ortada göz boyama bir atışma, danışıklı dövüş olduğundan kötü gündem olarak bu muvazaanın akıntısına kapılmaktansa değişmez gündeme dönüp o eski notlarımdan en azından bazılarını, biraz da bugünle alakalı olanları buraya derç etmeyi yararlı gördük

Kıymetli sözlerdeki mertebe sıralaması şöyle olsa gerek:

-Atasözü, vecize, kelâm-ı kibar, hadîs-i şerîf, hadîs-i kudsî, âyet-i kerîme.

Atasözlerini kimin söylediği belli değildir. Bugün özdeyiş de denen vecîzelerin sahibiyse bilinir. Kelâm-ı kibar; âlim, evliya, mütefekkir, şair gibi seçkinlerin sözleridir. Onların söz veya fikir yahut mısralarından bazıları, darb-ı mesel hâline gelerek milletin irfanına mal olmuştur. Bazı hadis-i şerîf ve âyet-i kerimeler bile böyledir.