Türkiye'de mecburî eğitim, 5 yıl idi. Kız-erkek her çocuk, 5 yıl ilkokul tahsili yapıyordu. 28 Şubat 1997'de başlayan darbe döneminde zorunlu tahsil müddeti 5+3 yıl şeklini aldı. Böylece mecburi eğitim 8 yıl oluyor ve İmam Hatip Liselerinin orta kısımları devre dışı kalıyordu. Çocuk, ancak 8 yıllık eğitimden sonra İHL'ye gidebilecekti. 15 yıl kadar uygulanan bu zorlama sistemde İHL'leri ve imam hatip sebebiyle meslek liseleri çok kan kaybetmişlerdi.

28 Şubat darbesi yapılmadan evvel millî görüş iktidarı döneminde eğitim süresinin 11 seneye çıkarılması bir tez olarak ortaya konmuştu. Bu yapılamadı, yerine 8 yıl mecburiyeti geldi.

3 Kasım 2002'de Anadolu İhtilâli olup da millî iktidar kurulunca imam hatip ve meslek liselerinin mağduriyetleri tekrar gündeme gelmeye başladı. İHL'lere duyulan hırsı perdelemek için meslek liseleri de mağdur edilmişti. Bu da beklenmedik bir ciddî ziyana yol açtı. Ülke piyasaları, ara eleman sıkıntısı çeker oldular. Yeni iktidar, yeniden, eğitim süresi üzerine eğildi. Kök fikir döneminde 11 yıl üzerinde durulmasından hareketle olsa gerek 2012-2013 yılından itibaren eğitim yılının 4+4+4 şeklinde 12 yıla çıkarılması 6287 sayılı kanunla mecburi hâle getirildi. Kız-erkek her çocuk,12 sene okuyacaktı. 5+3 mecburi eğitim hayatında okula başlama yaşı için 72 ay dolması gerekirken şimdi 60 ay yeter olmuştu. Yeni sistemde İHL'ler ve ML'leri mağduriyet ve ötekileşmeden kurtarılmıştı. Ancak karma eğitime ilişilmemişti. Önceki dönemlerde orta öğretimde 3'lü eğitim veriliyordu. Karma okullar, Erkek Orta ve Liseleri, Kız Orta ve Liseleri. Bu düzende veliye seçme hakkı tanınıyordu. Tatbikat, senelerdir devam etmekteydi. İstanbul Erkek Lisesi, Adana Erkek Lisesi, Kabataş Erkek Lisesi, Üsküdar Kız Lisesi gibi eğitim kurumları yurt sathında eğitim vermekteydi.

2012-2013 Eğitim Öğretim Yılı ile beraber ilkokul 1, 2, 3, 4. sınıflarla toplamda 4 yıl oldu. Ortaokul 5, 6, 7, 8. sınıflarla 4 yıl oldu. Lise 9, 10, 11, 12. sınıflarla 4 yıl oldu… Toplamı 12 yıldı.

12 yıl da 12 yıldır konuşulmakta.

Bu arada İHL'ler için ifrat-tefrit hatası yaşanır olduğunu kaydetmeden geçemeyeceğiz. 28 Şubat'ın haksız uygulamasına duyulan karşı tavırla hem haddinden fazla İHL açıldı ve hem de ismi tarih olmuş bazı orta ve liseler İHL yapıldı. Hâlbuki tabelanın ne önemi vardı Müfredat, muhteva değerlerimizle bağdaşır olmalıydı.

Şimdi 2025-2026 yılı eğitim döneminde eğitimde süre mes'elesi bir daha gündem oldu. 12 yıllık eğitim süresi kısaltılmak istenmekte.

Doğru ve isabetli bir görüştür:

Biz, eğitim süresinin uzun olduğunu en az 30 yıldır yazıp konuşmaktayız. Mevzua dair tez, teklif, fikir ve görüşlerimizi, her vesileyle dile getirdik. 28 Şubat'tan önce yazdık, o berbâd dönemde yazdık, son çeyrek asırda yazdık…

Şunları demiştik, dedik, diyoruz ve diyeceğiz:

-İnsan ömrü, bin yıl değildir. En nihâyetinde 80-90 yıllık bir hayatın çeyrek asrı tahsille geçmektedir. 12 yıl mecburi eğitimin öncesi ve sonrasında da eğitim yılları var. 2-5 yaş arası anaokulu eğitimi olduğu gibi fakülte sonrasında da staj, ihtisas, yüksek lisans, doktora ve erkekler için askerlik söz konusudur. Bir insanın tahsil yoluyla hayata hazırlanması biraz üstü ve biraz altıyla çeyrek asrı buluyor. Bu şu demektir: İnsan ömrünün aşağı-yukarı üçte biri eğitimle geçiyor… Çeyrek asırlık bir eğitim, gençlerin evlenmesini geciktiriyor. Geç evlenme de tek çocuk ve erken boşanmayla birlikte milletimizin bekasını tehdit etmektedir.

Öteden beri teklifimiz şudur:

-İlkokul 4 yıl yapılsın. Ortaokul ve lise birleştirilerek 4 yıl olsun. En uzun süreli üniversite eğitimi 4 yılı aşmasın. Keza staj, yüksek lisans ve doktora süreleri de yeniden tanzim edilebilir. Böylece her genç, tahsiline göre en az 3 yıl, eğitimi 5 yıl ve üstü olan gençler en az 4 yıl kazanmış olacaktır. Bir başka ifadeyle gençlerimiz, 4 yılık bir fakülte zamanı elde edeceklerdir…