Aklımızın erdiğinden bu yana CHP'nin 3 defa bölündüğüne şahit olduk. 1965'lerde Ecevit, CHP'de "ortanın solu'' diye bir kavram ortaya atıp İsmet İnönü de buna destek verince partinin aslından koptuğu gerekçesiyle CHP'nin önemli isimlerinden Turhan Feyzioğlu, istifa edip GP-Güven Partisi'ni kurdu. Daha sonra da vaktiyle bu partinin genel sekreterliğini yapmış olan Kemal Satır, partisiyle uyuşmazlığa düşerek CP- Cumhuriyetçi Parti'yi partiler yelpazesine kattı
Bülent Ecevit de partisinde genel sekreterdi.İnönü'yle uyuşmazlığa düşünce parti kurultayında güven oylaması yapıldı.Oylamayı açık ara kaybeden İnönü, istifa etti. Bülent Ecevit CHP genel başkanı seçildi, ''Karaoğlan'' oldu.12 Eylül darbesi yaşandığında Ecevit, CHP Genel Başkanı'ydı. Darbe onu da içeri almıştı. Tahliye olduğunda partisinin başına geçmesi bekleniyordu. Fakat öyle olmadı. CHP'yi bırakıp DSP'yi kurdu. TGRT'de Entelektüel Boyut adıyla program yaparken bir gün DSP Genel Başkanı misafirimizdi. Şöyle sordum:-Sn. Ecevit, hapisten çıkınca tekrar CHP'nin başına geçmeniz beklenirken siz, daha içerideyken eşiniz vasıtasıyla DSP'yi kurdunuz. Bunun sebebi nedirBülent Bey, aynen şöyle dedi:-CHP, kendine mahsus bir partidir, bazı şeyleri aşamadımBunu da aşağıdaki diğer naklettiklerimizi de daha evvel yazmış ve konuşmuştuk. Tekrarın faydalı olmasından dolayı yeri geldiği için yine yazıyoruz.Görüldüğü gibi 3 bölünmüşlüğü dile getirdikEcevit, DSP ile CHP'nin çok üstünde rey aldı ve koalisyon yoluyla da olsa Başbakan oldu. CHP'yi tanıma noktasından Deniz Baykal ile olan iki konuşmamızı paylaşmamız gerekir. Sn. Baykal, TGRT'deki ismi geçen programda konuğumuzdu. Bir noktaya gelince şunu sordum:-CHP, kendini ortanın solu, demokratik sol, sosyal demokrat diye türlü şekillerde tanıtıyor. Vatandaşın kafası karışık.Bunların birbirinden farkı nedirCHP Genel Başkanı Deniz Baykal aynen şunu dedi:-Hiçbir farkı yok, hepsi uydurma!Bir Ankara seyahatimde Sn. Baykal'a gitmiştim. Genel merkezdeki odasında ikimiz vardık. Baykal, yerinde oturuyordu. Arkasındaki duvarda 6 oklu arma asılıydı. Deniz Bey CHP'ye dair öyle şeyler söylüyordu ki bunlar değme muhafazakâr partide olamazdı. Bunun üzerine şunu dedim:-Sn. Baykal, sizin bu anlattıklarınıza göre duvardaki şu 6 ok müzelik bir eşyadırBir şey demediBir kimse hakkında bir şey söyleyeceksek, o kimse hayattayken konuşup- yazarız. Hem Sn. Bülent Ecevit ve hem de Sn. Deniz Baykal'la alakalı naklettiğimiz bu hakikatleri onlar hayattayken ekranlarda konuşmuş ve sütunumuzda yazmıştık. Ayrıca, Entelektüel Boyut programının video kasetleri ve onların çözülmüş şekli de arşivimizde mevcut bulunuyor.Sn. Kemal Kılıçdaroğlu'nun CHP genel başkanlığına gelmesi hayli tartışıldı. Deniz Baykal âdeta linç edilmişti. Kurulan tezgâhın FETÖ oyunu olduğu çok kimse tarafından ileri sürüldü. Baykal'ın büyük kahırlar yaşadığı görüldü. Herhâlde o üzüntüyle ölmüştür. Sn. Kılıçdaroğlu, 13 yıl CHP Genel Başkanlığı yaptı. 38. CHP genel kurultayda büyük farkla yerini Özgür Özel'e kaptırdı. Bu sonuçta kendisinin İBB başkanlığına aday gösterip seçilmesine vesile olduğu Ekrem İmamoğlu'nunrolü herkesçe bilinmektedir. Kemal Bey olayı, sırtından vurulma olarak değerlendirdi. Şimdilerde Sn. Kılıçdaroğlu'nun satın alınmış delege oylarıyla yerini kaybettiğine dair sözleri üzerine adli mekanizma devreye girmiş bulunuyor. Mahkeme, ithamı yerinde görüp iddia, sübut bulursa kongreyi bütün neticeleriyle iptal edebilir.Diğer yandan Türkiye'den, bölgeden, dünyadan kopuk şekilde âdeta hayal âleminde yaşayan CHP, bir konuyla da iltisaklı olarak da konuşuluyor. Özgür Özel CHP'sinde Ekrem İmamoğlu'nun yeniden seçildiği 2024 mahallî seçimlerinde DEM Parti ve CHP arasında kurulan ve yaygın adıyla -her ne demekse- Kent Uzlaşısı- Sn. Özel'in itirazına nazaransa "İstanbul İttifakı'' ile de CHP'li belediyelerde bölücü örgüt mensuplarına yer verildiği gerekçesiyle 10 kişilik tutuklamalar oldu.