AYASOFYA, MÜDAHALE KABUL ETMEZ!..

Memur emeklilerininkine nispetle düşük aylık alan SSK ve Bağ-Kur emekli maaşlarındaki gönül burkan eksikliğin, nihâyet düzeltilmiş olması milyonlarca vatandaşı, yüz binlerce aileyi memnun etti. Hatanın telafi edilmesi, sadece sıkıntı çekenler için değil Hükûmet ve Cumhur İttifakı için de akıllı bir tasarruf oldu.

Ama...

Gariplikler eksilmiyor:

Dikkatler, bir şekilde Gazze'den farklı yanlara çekiliyor...

31 Mart 2024 Mahallî İdareler Seçimi'ne gider ve bu seçim, bir genel seçim kadar ehemmiyet arz ederken iktidar ve Cumhur İttifak'ın yoluna bu defa da Ayasofya'ya dair münakaşalar çıkarıldı

Her kafadan bir ses geliyor:

Söylenen o ki Ayasofya Câmiî'nin üst katları yalnızca turist ziyaretine açılmış ve ücretli olmuştur. Ayrıca üst katlar, bir şirketin işletmesine tahsis edilmiştir. O işletme, nedense "galeri" tabir edilen bu katlara Türk vatandaşlarının girmesine müsaade etmemektedir.

Haber; haberden de öte bu tatbikat, duyulunca haklı olarak tepkilere yol açtı. Bir asra yakın esaret hayatı yaşatılan, mü'min, namaz, ibadet ve Kur'ân tilavetinden mahrum bırakılma azabına; arkadan dolanarak yeni bir şekil getiriliyordu. Anlaşılan böyleydi; aks'ül amel gösterenlerin korkusu buydu.
İşitilen haber, yarım ağız denecek şekilde tekzip edildi fakat su bir kere bulanmıştı. Kaldı ki yalanlama aynı zamanda tevilli ikrardı. Bazı şeyler vardır ki şüyuu vukuundan beter olur. Bu hâdise de o cinstendi. Senaryo yazarak böyle bir havadis yayılamaz. Belli ki dostlukları düşmanın kemliğinden çok ziyan veren bâzı aklıevveller, kaş yaparken neredeyse göz çıkartır olmuşlar.

Bu işte kasıt yoksa gaflet, fakat mutlaka para hırsı vardır...

Fatih Sultan Mehmed Han vakfiyesi olan Ayasofya Câmiî için önceki ve biz nesiller, yarı câmi-yarı müze, yarı câmi-yarı kilise olsun diye ömrümüzü vermedik.
AYASOFYA-İ KEBÎR CÂMİ-İ ŞERİFÎ'nin isim, ünvan ve mâbedlik yâni câmi olma vasfı, tabanındaki döşemeden kubbe üstündeki hilâle, yerden minarelerindeki alemlere kadardır. Ayasofya, her santimetrekaresi ve her zerresiyle câmidir, "beytullahtır", her câmi gibi "Allah'ın evi"dir. Her mekânı namaz ve ibadet içindir. Bu ibadethânenin çok uzun ve çetin mücadelelerden sonra yeniden asli hâline kavuşturularak 5 vakit namaza ve Cum'a namazına, Kur'âna, Müslümana açılmasına halel getirecek her karar ve tasarrufa 85 milyon Türk vatandaşı da 2 milyar İslâm Ümmeti de râzı olmaz!

Câmilerimizin mülkiyeti, Vakıflar Genel Müdürlüğü'ne yâni millete, ibadet hizmetlerini deruhte etmek de Diyanet İşleri Başkanlığa aittir. Gerçek bu iken Kültür Bakanlığı'nın Ayasofya'ya müdahil olması yerinde bir tasarruf değildir. Nitekim çoğalan bürokrasi, bir fitne kıpraşması ve rahatsızlık sebebi oldu. Konuşanı çok olan yerde sabah geç olur!..

Turistler, misafirimizdir, en uygun şekilde ağırlanmalı. Mâbed önünde uzun sıralar oluşması şu hatalı faaliyet için mazeret sebebi sayılamaz. Ziyaretçiler, "Türk vatandaşları", "Müslümanlar" "Yabancılar" gibi alınlığı olan birkaç kapıdan alınırlarsa kalabalık oluşmaz. Yabancılar, biletle girer veya Ayasofya'ya ziyareti de diğer camilerdeki usulle olur.