21 Ocak 2025 sabahı, güne biz de üzüntüyle başladık. Erken saatte açtığımız haber televizyonları, gece 03.30'larda Bolu Kartaltepe'deki Grand Kartal Otel'de yangın çıktığını ve 6 vatandaşın hayatını kaybettiğini, yaralılar olduğunu, itfaiye, AFAD ve ilgililerin yangına müdahale etmekte olduklarını haber veriyordu...

O salı öğlene doğru Ankara'ya geçecek, AK Parti genel merkezinde Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ'ın misafiri olarak bir hey'et hâlinde Aile Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş ile ailemiz üzerine fikir imâl edecektik

Haberi bir süre takip ettikten sonra X'ten taziye paylaşımı yaptık ve İstanbul Havalimanına yöneldik. Esenboğa'ya vardığımızda yangındaki ölü sayısının 66, yaralıların 51'i bulduğunu öğrendik...

Yüreğimize kor ateş düşmüştü.

Artık, Türkiye'nin bir numaralı mes'elesi, Kartaltepe'deki bu faciaydı. Her yerde bu hâdise konuşuluyordu. Bir kasıt, bir kundaklamadan söz eden yoktu. Fakat ihmal, umursamazlık, boş vermişlik, para ihtirası ve benzerlerini herkes dile getiriyordu. Dört Bakan, yangın mahallindeydi. Bilirkişi ön raporu hazırlamıştı. Otel sahipleri ve Bolu Belediyesi suçlanıyordu. Belediye Başkanı Tanju Özcan, belediye itfaiyesine yapılmış imzalı müracaat ve onun geri çekilme ve ihmal sürecine rağmen"Bolu Büyükşehir olmadığından, burası bizim sorumluluğumuzda değil, sorumlu Turizm Bakanlığı'dır"diye suçu üstünden atma gayretindeydi. Ülkemize, gelmek zorunda kalmış sığınmacılara karşı vicdanları yaralayan insaf dışı uygulamalarıyla şöhret bulmuş Bolu'nun malum belediye reisi, kendini temize çıkarmaya çalışarak Turizm Bakanlığını itham ediyordu.

Bunlar yaşanırken TV'ler alev ve duman içindeki 12 katlı otelden canlı yayın yapıyorlardı. Böylece akşama girildi. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, saat 22.00 gibi bilgilendirme toplantısı yaptı. Ölü sayısı maalesef 76'yı bulmuştu. Rakam, ertesi gün 78'e yükseldi.

Netice şuydu:

238 Otel müşterisinin yarısı birkaç saat içinde ya dumandan boğularak veya yanarak ölmüş yahut yaralanmıştı. Bu elem veren faciada asgari 30 aile zarar gördü. Ailelerden bir kısmı topyekûn vefat etti. Ölenlerden 36'sı 18 yaş altı çocuk ve gençler.

Şimdi suçlamalar, havalarda, gazete başlıklarında uçuşmakta. Muallim Naci'nin şu berceste mısrâını hatırlama demidir:

-Bir hakîkat kalmasın âlemde Allah'ım nihân

Allah'ım şu yer yüzünde hiçbir gerçek saklı kalmasın!

Ayıplı, ihmali olan, kusurlu, suçlu kim varsa ve o neci ise hangi makamı işgal ediyorsa etsin, yapılacak idarî, emniyet ve savcılık tahkikatıyla adliyeye teslim edilip layıkıyla cezalandırılmalılar. Diğer taraftan yangın mevzuunda vukufiyeti olan bilirkişi hey'eti, olay üzerine çalışmaktadır. Sağlam bir nihâi rapor, hiçbir hakîkati nihân bırakmayacaktır

Yüreklerimizi dağlayarak aramızdan ayrılanlara yüce Allah'tan gani gani rahmetler, yakınlarına tahammül ve sabır, yaralılara âcil şifalar diliyoruz. Sevenlerinin desteği ve kendilerinin iyileşme ümidlerini korumalarıyla yaralılarımız, inşallah tez zamanda iyileşeceklerdir. Gidenlerse temenni ederiz ki sevdiklerini cennette karşılarlar.