Kimine göre Hak âşığı, kimine göre deli divanebir kulum...

Kendimden bahsetmek hoşuma gitmese de tanımak isteyenler olabilir düşüncesiyle kısaca izah edeyim. İnsanları merakta bırakmayayım...

BİRAZ KENDİMDEN BAHSEDEYİM

Anlaşıldı bu iş uzun süreceğe benziyor, biraz kendimden bahsedeyim. Bu dillere destan olmuş Behlûl-i Dânâ denilen meczup da kimdir, necidir, maksadı, derdi nedir

Pek kendimden bahsetmek hoşuma gitmese de tanımak isteyenler olabilir düşüncesiyle kısaca izah edeyim. İnsanları fazla merakta bırakmaktan da pek hoşlanmam.

Kimine göre Hak âşığı, kimine göre ne söylediğini bilmeyen yarı deli yarı divane bir meczup, bazılarına göre Allahü teâlânın bir velî kulu... Harun Reşid efendimizle muhabbetimizden dolayı bizi kardeş bilenler de var. Aynı anadan, babadan dünyaya gelmesek de "İhvan-i din" yani din kardeşiyiz her şeyden önce. Bundan âlâ kardeşlik mi olurmuş

Kim ne derse desin, ben yönünü ahirete çevirmiş, gaflette olanların da Cehenneme gitmemesi için; onların mizaç ve istidatlarına, yani kâbiliyet ve maharetlerine göre dünyanın fâniliğini, ahiretin ebedîliğini anlatmaya çalışan aciz bir kulum. Sonsuz kalacağımız yeri anlatmak meğer ne kadar zormuş. Akıllı adam işi değil vesselâm. Onun için Sevgili Peygamberimiz, sallallahü aleyhi ve sellem efendimizin "Bir kişiye deli denmedikçe, o kişinin îmânı tamam olmaz" güzel sözüne uymaya çalışıyorum acizane. Siz kısaca "MECZUP" deseniz de olur.

Oysa asıl ismim Vüheyb bin Ömer Sayrâfî. Kim nereden yakıştırdıysa "Behlûl-i Dânâ" adıyla şöhret buldum. Şanı, şöhreti de hiç sevmem ama geldi yakama yapışıverdi bir gül yaprağı gibi. Kûfe'de doğup büyüdüm. Doğum târihimi bilemiyorum, anacığım unutmuş, babam bir yere kaydetmemiş. Ömrümün çoğunu ilim tahsili için geldiğim Bağdât vilayetinde geçirdim. Sonra nasip oldu Hârûn Reşîd Sultan'ımla tanıştım. Beni pek sevmiş olmalı ki keyifli günlerinde, üzüntülü olduğunda, hatta çözemediği bir meseleyle karşılaştığında hep yanına çağırır, uzun sohbetler ederdik sarayında. Güya nasîhat isterdi ama aslında ben kendi azgın nefsimi teskin ederdim onun yüksek şahsında.