"Sınır tanımaz" iç âlemimi anlatmam mümkün değildi

Film çekimlerimizin her birinin ayrı bir destansı hikâyesi vardı. Anlatmakla bitecek gibi değil...

Gözlerim kızarmış, kulaklarım belirsiz bir uğultuyla tıkanır gibi olmuştu.

Ne zaman hırslanırsam hep böyle olurdum. Karşıma bir satılmış çıksa herhâlde acımadan onu hak ettiğiyle cezalandırırdım, tereddüt etmeden. Oysa sinirlenecek, kızacak vakit değildi. Hissiyatıma hâkim olmalıydım. Bir veya birkaç satılmışa kızıp kahırlanıp üzülmektense işime odaklanmalıydım. "Büyüklerimiz, tesiri asırlarca sürecek bir iş yapıyor." Bize düşen dikkatli, sabırlı olmaktı. Bir sohbette;

Muvaffak olabilmek için; akıllı, zeki, azîm ve gayretli olmak lâzım elbette...Hepsinden de mühimi pek SABIRLI bir o kadar da İLM-İ SİYASETİ BİLMEK lazım ve mutlaka işine âşık, muhabbet ehli olunmalıdır…" üzerine basa basa;"pek sabırlı, ilm-i siyaseti bilmek ve âşık biri..." diyorlardı.

İstikbâlimizin ümidi gençlik, hasreti çekilen, merakla beklenen insan belliydi. Ellerinden geleni de yapmışlardı. Dudaklarımdan; "Sıra bizde..." kelimeleri döküldü. Sınır tanımaz iç âlemimi anlatmam mümkün değildi.

Karmakarışık hissiyatımın sürüklediği gizli dünyamda nerelere varıp gelmedim ki

Film çekimlerimizin her birinin ayrı bir destansı hikâyesi vardı. Anlatmakla bitecek gibi değil... Biz, âcizane dilimizin döndüğü, kalemimizin yazdığı kadarıyla iktifa ediyor, değişik olabileceğine inandığımız hatıralardan seçtiklerimizi siz kıymetli okuyucularımızla paylaşıp o döneme kısa da olsa bir ışık tutmaya çalışıyoruz. İnşâallah ibret alınır, ders çıkarılır, hatâlar tekrar edilmez, enerji, maddi ve mânevi kayıplar da fazla olmaz.

Bu güzel temennilerden sonra o film çekimimize dönelim isterseniz...

Yoğun bir çalışmayla oldukça yorgun döndüm İstanbul'a...

Biz yokken meğer neler olmuş hiç haberim yok. Etkili ve yetkili birçok arkadaşımız; Yönetim Kurulu Başkanımızdan, filmlerinden ismimin çıkarılmasını istemişler. Tavsiye edilen de; ya herkesin ismi yazılmalıymış, ya da hiç kimsenin yazılmamalıymış. Akıllarınca birçok mahzurlardan bahsedilmiş vs.

Seferden döner dönmez ayağımın tozuyla hiç zaman kaybetmeden stüdyoya girdim, montaja başladık. Müzik, efekt, dublaj derken bir haber: