"Sakın ha yanlış anlamayın,hiç kimseye öfkem yok!.."
Anlayacağınız onüç yaşında ilm-i siyasetin lüzumunu tam kavrayamasam da ne demek olduğunu sezmiştim.
Bu hadiseden sonra, bütün tahsil hayatım boyunca babamın mesleğini ağzıma bile almadım. Sorduklarında hep; "çiftçi" diyordum,hiç "imamdır" demedim...Anlayacağınız onüç yaşında ilm-i siyasetin lüzumunu tam kavrayamasam da ne demek olduğunu sezmiştim.Sanatta hakikatin sırrına ulaşmak, öz varlığı, ilahi varlığa bırakmaktır.Sabretmenin sonu elbet selamet,Gün doğmadan neler doğar demişler.Dili tut, başı eğ, güzelce sabret! Maksatsızlar aylak aylak gezmişler, Gün doğmadan neler doğar demişler.Bu fâni dünyaya gönül bağlama!Dünya malı için sakın ağlama!Ahiret işini gel al sağlama, Günahları sıra sıra dizmişler, Gün doğmadan neler doğar demişler.Zafere sebeptir, sabır ve sebat,Kulak asma, tatlı gelir boş vaat,Oyalanma kıymetlidir her saat, Sabırsızlar yaşamaktan bezmişler, Gün doğmadan neler doğar demişler.Söz gümüşse sükût altın, bilmeli,Doğru yazıp, eğri sözü silmeli,Sabrederek îmân ile ölmeli, Bugün bulup yine bugün yemişler. Gün doğmadan neler doğar demişler.Meyvesi tatlıdır, kendisi acı,Ey HOCA, dertlerin budur ilâcı!Sabırla tırmanır insan yamacı, SabredenlerCennettacı giymişler, Gün doğmadan neler doğar demişler.UZUN DONLULAR!..Hayal edip bir düşünsenize; uzun bir kış geçirmiş sonra çisil çisil rahmetler yağmış, hemen peşinden altın sarısı güneş, ılık ılık ısıtmış her bir yanı Alabildiğine uzayıp giden yeşilin envaiçeşidi çayırlar, zümrüt yapraklı söğütler, kavaklar, hepsi de yağmurda yıkanmış ışıl ışıl parlıyor. "Oh!" diyerek içine çektiğin toprak kokan tertemiz hava ve envaiçeşit çiçek usareleri... Yer yer pamuk bulutların asılı kaldığı gök kubbemiz masmavi. Serçe sürüleri o daldan o dala cıvıldaşarak uçuşuyor. Yepyeni bir gün başlamış, sımsıcak hayat dolu, çocuklar kıpır kıpır.