Ne zaman ki insan Hak'tanyüz çevirir o vakit vay hâline!..
Bazen öyle karışıktır ki her şey; hayatın mânâsını kaybeder, yitirirsin... "Ne istiyordum, ne kazandım, neler kaybettim" dersin...
Behlül:- Eğer bir buğday tânesi bir dinar olsa, emrettiği gibi Allahü teâlâya ibâdet etsek, Rabbim bize vâdettiği gibi rızkımızı verir! Vâd-i ilâhi var bu hususta! Bilmez misiniz Sultan'ım- !!!Harun Reşid Sultan'ım boyun büküp öylesine kalakalınca ellerimi birbirine vurarak onu dalgınlığından uyandırmaya çalıştım;- Ey dünyâyı ve süslerini toplayan, gözleri uykudan lezzet almayan Sultan'ım! Nefsinle uğraşıp âhirete bir tedârik yapmadın, kıyâmet gününde Allahü teâlâya ne cevap vereceksin dedim ama Sultan'ımın aşırı şaşkınlığından dolayı ancak kendime gelebildim, yanlış ve pek ağır söylediğimin farkına vardım. Sonra ne kadar düzeltmeye çalıştıysam da nafile, fayda etmedi. "Söyleyene değil söyletene bak!" deyip başı önde sarayına döndü.Kemâle gelmiş olsan,Hakikat aranmalı.Tam ermiş derviş olsan,Hakikat aranmalı.Nefisleri yıkarak,Birçok ışık yakarak,Pek dikkatli bakarak,Hakikat aranmalı.Aldanma şer insana,Nasip etsin Hak sana,HOCAile yan yana,Hakikat aranmalı.EyBehlül! Sakın unutma!Bazen öyle karışıktır ki her şey; hayatın mânâsını kaybeder, yitirirsin... "Ne istiyordum, ne kazandım, neler kaybettim" dersin... Kimi zaman hayal kurarsın istediğin şekilde ama beceremezsin! Kâğıttan gemiler yapar, hayallerini yükler, deryaya salarsın sonra da dönüp batışını seyredersin. Hatta bazen bir bakmışsın hayatın en acımasız anındasın... "Çok çok seviyorum! Onlarsız olmaz katiyen" dersin ama bir bakmışsın ki bir kenarda unutuluvermişsin. Ey Behlül! Senin de içinde bulunduğun, insanların delicesine peşinden koştuğu, birbirlerini ezip öldürdüğü DÜNYA hayatı işte böyle bir şey! Sakın ola ki SONSUZ ebedî hayatını, çok kısa olan bu dünya hayatı için SATMAYASIN!