İşimiz okumak ve yazmak

Bazen"Bu kadar da fazla! Kabul edilemez! Olamaz! Hakikaten böyle mi acaba" diye düşünüyorum.

YEŞİLÇAM'IN ÇUKURLARI...

İçinde hayat bulduğumuz devrin kendine has hususiyeti mi ne yaptığımız işlerden dolayı yüzlerce belki binlerce tenkide maruz kalıyoruz. "Acaba bir şey yazmamak, çizmemek, herhangi bir iş yapmamak mı lazım" diyesim geliyor zaman zaman. Bunu çok iyi müşahede edebiliyorum. Bazen bu tenkit ve tavsiyeler benim için müsbet olabiliyor bazen de "Bu kadar da fazla! Kabul edilemez! Olamaz! Hakikaten böyle mi acaba" diye düşünüyorum. İşin artılarını ve eksilerini toplayıp çıkarıyorum, niyetimi düzeltip yoluma devam ediyorum. Çünkü bu hayat benim hayatım. Tek bir yolculuğa çıkmışım o da ahiret yolculuğu, yani benim şahsi yolum. Yaptıklarım ve yapacaklarımla güzel veya berbat olacak neticesi. Niyetimi düzeltip güzel olduğuna inandıktan ve sebeplere yapıştıktan sonra mesele yok!

Hiç durulur mu

Evet doğru, itimat edilir, şahsiyetli biri olmayı seviyorum, insanlarla münasebetlerimde seçiciyim çünkü ruhuma iyi gelenlerle beraber olmak istiyorum. Her insan gibi kendime acıyorum, yeri geldiğinde seviyorum, ahiretimi düşünüyorum ve var olduğum müddetçe kendimi geliştirmekten ve insanlara faydalı olmaktan vazgeçmeyeceğim. Bütün tenkit ve tavsiyeler kabülüm, onlara buradan ve de can-ı gönülden bir selâm çakıp yoluma devam edeceğim inşaallah. Yapacak daha çok işimiz var.

Sabrın sonu selamet,

Etmezsen, olur felaket.

Kederlenip olma naçar,

Güller dikenlerle açar.

En iyideğilim, en kötü de...

En cömert değilim, en cimri de

En kibirli değilim, en mütevâzıda

Hiç kimseyi kandırmamış değilim, herkesi aldatmış da

Kimseyi yarı yolda bırakmamış değilim, herkesi satmış da

Hep iyiliğimden kaybetmiş değilim, kötülük yapa yapa kazanmış da

Pek muvaffak olduğum günler de oldu, dibe vurduğum da