Her gördüğüm şey beni benden alır başka âlemlere götürürdü...

Şunu iyice anlamıştım; ne olursa olsun her varlık kendi hayat alanında huzur ve saadeti arıyordu, bense ebedîsaadet derdindeydim.

ÇALAR SAAT

Seherde Mevlâ'ya açılır elim,

Kötü söz etmeye, varmıyor dilim,

Kur'ân-ı kerimde, övülür ilim,

Bilenle bilmeyen, bir olmaz elbet!

Zâlimin kılıcı, her dem keskindir,

Adâletyok ise, mazlum küskündür,

Kendi hâlindedir, garip miskindir,

Zâlim ile mazlum, bir olmaz elbet!

Kırık dökük tahta kapıyı çekip dışarı çıktığımda kendi hâlinde patikada yürüyen bir kaplumbağa gördüm. Elimde olmadan seyre daldım. "Rabbimin hikmetinden suâl olunmaz. Evini sırtında taşıyan bir mahluk" dedim, daldım derin düşüncelere. Her gördüğüm şey beni benden alır başka âlemlere götürürdü, yine öyle oldu. Yalnız bu hayvan mı İstiridyenin, salyangozun, hatta her çekirdeğin kendine has, onu koruyup kollayan kabukları da öyle birer ev değil miydi Yüksek ağaçların tepelerinde kuşların, uçurumlarda kartalların yuvaları, derin mağaralarda ayıların kurtların inleri, insanoğlunun kendisi için yaptığı evi ve inşa ettiği çevresi hayatını kolaylaştıran mekânlardı hiç şüphesiz. Bütün canlılar vahşi tabiat şartlarından, her türlü görünür görünmez tehlikelerden kendini ve aile efradını muhafaza edip koruyabilecekleri birer sığınak arayışında olmuşlar eskiden beri. Önümde ağır adımlarla mesafe katetmeye çalışan kaplumbağa gibi bazı canlıların kabukları onların tabii yuvaları, aynı zamanda koruyucularıydı Rabbimizin lütfettiği. İnsanlar ise doğuştan bir koruma kalkanına sahip olmadıkları için bilhassa muhafaza edici bir barınak ihtiyacı duyar, daha sonra da hayat şartlarını kolaylaştırıp güzelleştirmeye çalışır ömür boyunca. Bu tabiatımızda vardır zaten. Rabbim bizleri de böyle yaratmış.

Dünyaya düşkün olmamak için çaba harcasam da basit bir kulübeyle bu yarıştan geri kalamıyordum. Şunu iyice anlamıştım; ne olursa olsun her varlık kendi hayat alanında huzur ve saadeti arıyordu, bense ebedîsaadet derdindeydim. Bu yaram hiçbir zaman tam iyileşmeyeceğe benziyordu.