Harun Reşid, iş talebimden dolayı pek memnun olmuştu
"Aferin sanaBehlül! Aklının başına geldiği belli oluyor. İyi de ne gibi bir iş istiyorsun Biz senden bir şey esirgemiyoruz!"
Halife Harun Reşid:- Söyle Behlül- Nasıl desem- Açık konuş! Biliyorsun keyifle dinleyeceğimi.- Halifem sağ olasın! Rabbim eksikliğinizi vermesin. Selâmım bir zulme uğramıştandır!- Daha açık konuş!- Müsaadenizle, bir durumdan dolayı bana yardımcı olmanızı istirham edeceğim.Harun Reşid, bu talebime pek memnun oldu, muhabbetle başını salladı.- Bârekallah! Aferin sanaBehlül! Aklının başına geldiği belli oluyor. İyi de ne gibi bir iş istiyorsun Biz senden bir şey esirgemiyoruz: Dâr-ül-hilâfenin divanelerinin reisliği vazifesine ne dersin- Canım size feda olsun Sultan'ım! Yalnız o çok sıkıntılı bir iş! Senin ordularının küffar üzerine sefere çıkması, dergâhındaki dervişlerin nefisleriyle mücadele edip çarpışması için, bende sizin aslan gönlünüzün olması ve hazret-i Eyüp, aleyhisselâmın sabrı lazımdır. Farklı bir vazifeye talibim.- İyice meraklandım neye talipsin- Bendeniz, Dâr-ül-hilâfenin farelerinin üzerine söz ve güç sahibi reisi olmak istiyorum!- Ne dedin, ne dedinDiye söylenen Halife'miz, kahkahayla güldü ve etrafına şöyle seslendi: "Görüyor musunuz Divane Behlül'ün benden istediği işi- Elbette Dâr-ül-hilâfe farelerinin reisliğinden başka bir şey olamaz- Çok çok iyi Behlül! Senin deliliklerin, akıllılık alametiyse de bu rütbeyi sana bağışladım. Git işinin başına, bana da duâcı ol!- Kurban olayım Sultan'ım! Bağdat'ın fareleri, âlemin meşhur haramzadeleridirler. Emirsiz ve rakamsız rütbe için, hamdsiz Fatiha da okumazlar!Halife ikinci kez güldü. Bu açık kalpliliğime hayrandı, oldukça keyiflenmişti.- Seni de, misafirini ve hatta talebini de kabul ettim. Bütün kalbimle...