Geçici kurulan çarşıanababa günü gibi;insan kaynıyordu...

Kitaplar kalın ve ağır olduğundan ancak ikişer adet alabildik ve süratle insanların arasına dağıldık. Oldukça heyecanlıydım...

İftarımızı yaptık, Hırka-i Şerif Câmiinin bahçesinde buluştuk. Kolilerle getirdiğimiz İLMİHÂL kitaplarını, ekibin bildiği münasip bir yere koyduk.

Taşıyabileceğimiz kadar da yanımıza aldık.

Sokakları, caddeleri paylaştık. Bu mübârek gece herkes kendine ayrılan bölgede çalışacak, kitapları bitirdiğinde gelip depo gibi kullandığımız yerden yenisini alıp yolumuza devam edebilecektik. Saat 02.30 sularında da sahura yetişmek için en son Hırka-i Şerifi ziyaret edip evlerimize dağılacaktık. Kısaca planımız böyleydi.

Kitaplar kalın ve ağır olduğundan ancak ikişer adet alabildik ve süratle insanların arasına dağıldık.

Bana ayrılan bölgeye hareket ettiğimde oldukça heyecanlıydım. İstesek de istemesek de arkadaşlarımızla tatlı bir rekabet olacak, "kim daha çok kitap satacak" diye de konuşulacaktı mutlaka!

Yer yer yanan lambalara inat, gecenin karanlığı İstanbul'un üstüne kara bir şal gibi çökmüştü. Lacivert gökyüzü bulutsuz, sayısız yıldızlar kıpır kıpır göz kırpmakta… Sokak aralarında câmilere gidenlerin ayak sesleri, ne söyledikleri tam anlaşılmayan konuşmaları duyulmakta. Ellerinden tuttukları çocuklarını belki de ilk defa câmi-i şeriflere götüren ailelerin heyecanları dikkatlerden kaçmıyor…

Bir gıcırtıyla açılıp kapanmakta olan kapıların aralığından yol, sokak, cadde geçici bir süre de olsa aydınlanmakta, etrafta olup bitenleri görenler; "ah! Sözen ah!" diyerek serzenişte bulunmaktaydı. O günkü belediye başkanına kızanları saymazsak, mânevi atmosfer yüksek sayılırdı…

Yanından geçtiğim Atik Ali Câmii'nin şadırvanı abdest alanlarla dolu. Taşan su, cılız menderesler oluşturarak, demir parmaklıkların arasından kayboluyor.

Câmi avlusu, bitişiğindeki geçici çarşı; ana-baba günü, insan kaynıyor.

Anadolu'dan gelen ziyaretçilerin tur otobüsleri kaldırımları kapatmış.

Şehre; beklenenden daha çok gelenin olduğu söyleniyor.

Herkes bir maksat için çaba içinde. Kediler, köpekler bile boş durmuyor; kuytu köşelerdeki yemek artığı poşetlerini karıştırma telaşındalar…