Doğan çocuklar vaktinde nüfusa kaydedilmezdi...

Personeldeki arkadaşlarımız sicillerimizi kaydederken hanımımın yaşının benden büyük olduğunu fark etmişler. Pek de merak etmişler.

O zaman ben de dramalardan Mesul Genel Müdür Yardımcısıydım. Personeldeki arkadaşlarımız sicillerimizi kaydederken hanımımın yaşının benden büyük olduğunu fark etmişler. Pek de merak etmişler. Umumiyetle erkekler hanımlarından dört beş yaş büyük olurken bizde tam tersi olmasına taaccüp etmişler.

Bana soramıyorlarmış da… Nasıl olmuşsa bu durum sanatçılar tarafından da duyulmuş.

Bir çekim dönüşü, başrol oyuncularımız, yönetmenlerimiz, kameraman ve diğer ekiple odamda faaliyetlerin kritiğini yaparken; iş döndü, dolaştı yorgunluğa, tatil yapmaya, aile münasebetlerine kadar geldi.

Başrol oyuncularımızdan biri dedi ki:

- Ragıp Bey; eşinizi de getirin galaya, bizim hanım tanışmak istiyor.

- Bizimkisi gelmez!

- Niçin

- Alışık değil.

- Ya bizimkiler de ilkin öyleydi, öyle alıştılar ki bizleri bile solladılar. Hanımlar meraklı bir o kadar da dikkatlidirler. Hem hanım da pek merak ediyor. Her film dönüşü sizden bahsedince "hanımı nasıl birisidir" diye soruyordu. Bu sefer bu suâle hacet kalmasın.

- Bir gün yengeyi getir TGRT'ye…

- Eee!

- Bizim eve gönderelim, tanışsınlar. Hem daha fazla baş başa kalma imkânları olur.

- Yok bunun için gelmez. Mecburi ve tabii bir ortam olunca kendiliğinden olsun isterdim.

- Dünyada olmaz! Bizimkisi kabul etmez! Ama "ben nasıl birisiyle evliyim" isterseniz anlatayım.

- Yine ters köşe yaptın!

- Estağfirullah.

- Eee merak da etmiyor değiliz! Nasıl birisiyle evliymişsin

- !!!

Herkesin gözleri üzerimdeydi. İşe nereden başlayayım diye kısa bir tereddüt geçirdim. Sonra da hanımın yaşının benden 4 yaş daha büyük olmasının sebebini anlattım.

- Erzurum'un en ücra bir köşesinde doğmuş büyümüşüz. Bulunduğumuz dağ köyünden ancak senede birkaç defa; zaruri ihtiyaçlar için şehre inilirdi. Onun dışında kendi kendine yeterli, kapalı bir toplum hayatı yaşanırdı bizim oralarda.