Derdini anlatacak birini gökte ararkenyerde bulmuş!..

Adamkalpten anlatıyor, ben de candan dinliyordum. "Kim bilir ne hikmetleri var" dedim, iyice meraklandım.

Kenar mahallelerde harabe bir yer buldum oraya sığındım. Kendi hâlimde dinlenirken biri çıkıp geldi. İçimden "Ne kadar yalnız kalmak istesem de bu insanlar beni rahat bırakmayacaklar. Hiç kimsenin gelemeyeceğini tahmin ettiğim yerde de gelip beni buldular" diye geçiriyordum ki adam ağzını açtı, başladı konuşmaya. Çok doluymuş meğer. O derdini anlatacak birini gökte arıyormuş yerde bulmuş, hiç bırakır mı O kalpten anlatıyor, ben de candan dinliyordum. "Kim bilir ne hikmetleri var" dedim, iyice meraklandım.

Meğer bu gelen adam, şimdi meteliksizmiş ama vaktinde Karun kadar zengin bir tüccarmış. Çok çalışmaktan dolayı evlenmeye bile fırsat bulamamış, dolayısıyla çoluk çocuk sahibi de olamamış. Para sahibi, oldukça zengin fakat harcayacak yeri olmayan zavallı biriymiş. Yaş ilerleyince akıbetini düşünmeye başlamış. Kendi kendine; "Madem zenginim, bari hacca gideyim kendime bir hayrım olsun biriktirdiğim paraların!" demiş. Bu iş için yeteri kadar altın ayırmış. Geriye çok mu çok malı kalmış. Onları yanında götürmesi mümkün değilmiş. Kimseye de itimadı yokmuş. Aklına şehrin kadısı gelmiş. "Ondan da zarar gelmez..." diye düşünerek, varını yoğunu satıp altına çevirmiş, deri keselere doldurup Bağdat kadısına götürmüş.

"Muhterem Kadı'm! Hâlim vaktim böyle" demiş, her şeyini açık açık anlatmış. "Benden başka kimim kimsem, hanımım, evladım, ana baba, eş dost, akrabam yani arkada beni arayıp soracak hiç yakın kimsem yok. Hacca gitmek istiyorum. Bu torbadaki altınların hepsi benim. Allah'a şükür ki haram malın bir zerresi bulaşmadı. Onları size bırakmak üzere getirdim. Rabbim ne dilemişse o olur lakin döneceğimi hiç zannetmiyorum. Zahmet olmazsa vekâletimi size vereyim, bu paraları, Allahü teâlânın rızası için benim adıma alın bir sene içinde dönmezsem de hayrıma harcayın. Mescid, medrese, han, hamam, köprü, çeşme yaptırın, kalanını da arazi alıp hamam ve mescide vakfedin ki sadaka-i cariye olarak kalsın ve insanlar bize hayır duâda bulunsunlar..." demiş.