Bir felakete mâni olduğum için o gün huzur doluydum...

Sultanım "Zaptiyelerimin çözemeyecekleri meselelerini pek rahat hâlletmişsin Behlül! Niçin sevdiğimi anladın mı" deyip alnımdan öpüverdi.

Muhabbetle birbirlerine bakan gençler bu sefer de ortadaki bir kap dolusu altını bana hediye ettiler. Ben de aldım üç eşit parçaya böldüm, kendilerine hediye ettim. Herkes hayatından memnun ayrıldı.

Bir felakete mâni olduğum için hamd ve şükrettim Rabbime. O gün huzur doluydum.

Hikâyemin sonunda Harun Reşid Sultanım da kalkıp "Zaptiyelerimin çözemeyecekleri meselelerini pek rahat hâlletmişsin Behlül! Niçin sevdiğimi anladın mı" deyip alnımdan öpüverdi.

Boynu bükük durma bülbül!

Dosttanahuzarın mı var

Bak keyfine neşelen gül,

Gülden başka yârın mı var

Gezersin nice illerde,

Hasretsin hep gönüllerde,

Gözün kulağın güllerde

Dallarını kıran mı var

Olmuşsun güllere bende,

Bir tuhaflık yok mu sende

Sararıp solmuş çevrende!

Bu ahvâligören mi var

Yavruların pek de arık,

Yürünmüyor yollar yarık,

Kanadında var birkırık.

Uçmamanı yeren mi var

Sana kimler tuzak kurdu

Pek koşturdu, epey yordu!

Terk eyledin ana yurdu,

Hâl hatırın soran mı var

Sükûnet bul, olma taşkın,

Zaten derdin boydan aşkın,

Hep ötersin şaşkın şaşkın!

Dağ başında karın mı var

Dünyadan çok mu bunaldın

Tüylerini yele saldın!

Pek çaresiz kalakaldın,

Sır vermeyen serin mi var

HOCA, durmaz içten bakar,