"Acı olmadan, huzur ve saadet, yani mutluluk denilen şey olmaz"
"Tatbikatı en zor olan şey ümitsizliğe kapılmaya müsaade etmektir. Bu hastalığa kapıldığınızda nereye baksanız,görebileceğiniz tek şey acıdır!"
Behlül Dânâ:- Efendim malumunuz, çamur pek güzel kokmaz! Oysa nilüferlerin kokusu tam aksine pek güzeldir. Eğer o beğenmediğiniz kötü kokulu çamurunuz yoksa, bu güzel kokulu, güzel görünüşlü çiçek de yoktur. Çirkin kokulu çamurlarda ortaya çıkar ancak. İsteseniz de sarayınızın en güzel köşesinde yetiştiremezsiniz onu.- Allah Allah! Öyle ya çamur olmadan olamaz. Hiç düşünmemiştim böyle.- Tabii ki hayat denilen "çamura" saplanıp öylece kalakalmak da her zaman, herkes için olabilecek şey!- Vay vay! Bak şuna!- Zaman zaman çamurun her yerinizde olduğunu fark etmeniz çok kolay.- Üzerimde çamur mu var şimdi- Lütfen! Güldürme beni Sultan'ım! Biraz dikkatlice baktığınızda rahat görebilirsiniz. Şeytan, nefis, kötü çevre veya kötü arkadaş önüne perde olur baktırmazlar, sen de göremezsin! "Ben tertemizim, bir şey yok..." der, hâlinden de memnun kalırsın.- Kafamı karıştırdın yine!- Efendim! Tatbikatı en zor olan şey ümitsizliğe kapılmaya müsaade etmektir. Bu hastalığa kapıldığınızda nereye bakarsanız bakın görebileceğiniz tek şey acıdır. Dünyanın başınıza yıkıldığını, en kötülerin gelip sizi bulduğunu hissedersiniz.- Ama acının, huzur ve saadete, keyiflenmeye mâni olduğu da bir hakikattir Behlül!- Onun güzel kokular saçmasına, rengârenk güzel çiçekler açılmasına yarayan bir çeşit çamur olduğunu unutmamak lazım Sultan'ım.- Yani- Acı olmadan, huzur ve saadet, yani mutluluk denilen şey olmaz! Bu yüzden çamuru kendimizden fazla ayırmamalıyız. Kendi acımızı ve dünyanın acısını çok büyük bir şefkatle nasıl kucaklayabileceğimizi ve sarmalayabileceğimizi öğrenmeli, ona göre bir hayat kurmalıyız. Eğer çamuru faydalı şekilde kullanılabileceğinizi bilirseniz çok güzel NİLÜFERLER yetiştirebilirsiniz.- Yani acıyı işe yarar şekilde kullanabileceğimizi öğrenirsek mesut ve bahtiyar olabiliriz.