Allah'ın Nizamı İslâm (12)

Allah'ın Nizamı İslâm (12)

Prof. Dr. Yusuf Özertürk

İSLÂM'IN KAYNAKLARI

A-KUR'ÂN

Kur'ân'ın Muhtevası

3- Hak -Adalet-Devlet

HAK

HAK KAVRAMI

*Hak, anlam olarak; gerçek, sabit, doğru ve varlığı kesin olan demektir. Hakkın zıddı 'Bâtıl'dır. Hak; Arapça hukuk kelimesinin tekil halidir. İslâm'da Hukuk, genelde 'hükümler(ahkâm)anlamında kullanılır. Hukuk, temelde 'Din'in, adaletin ve ortak aklın tanıdığı güç, yetki ve imtiyazlar' olarak da anlaşılabilir. Hak, kişinin hukuken korunan ve sahibine bu korumadan yararlanma yetkisi veren bir menfeattir. Hak, kişilerin lehlerine olan bir durumun kanunlar tarafından korunmasıdır. Hakların oluşturduğu düzene de Hukuk adı verilmiştir. Hak, ancak kişilere ait olabilir ve kişinin iradesi ile kullanılabilir (kişiler gerçek insan veya tüzel olabilir). Kişilere ait olan hakkın esası kişinin menfaatidir. Kişinin menfaati hukuk düzeni tarafından koruma altına alınmalıdır (1). Tasavvuf anlayışına göre 'Hak, Allah'ın El Hakk' ismine dayanır. Ezelî ve ebedî olan Allah, tek ve yegâne haktır. O'nun dışındakiler, Allah'ın yarattıklarıdır(mâsivâ). Bu şekilde, 'Allah hakkı ve kul hakkı' vardır. Allah, Rabb'dır. Allah, Rubûbiyyet(malik, idare eden, efendi) hakkına sahiptir. Allah, âlemlerin Rabb'ı olmasından, bütün âlemleri idare eder ve mahlukatının ihtiyaçlarını karşılar. Yaratılanlar Allah'ın kuludurlar. Canlılar, özellikle de akıl sahibi olan insanlar, Allah'a kulluk etmekle(ubûdiyyet) yükümlüdürler(2).

HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ

*Hukukun üstünlüğü, bir ülkede hukukun kabul edilmesi ve etkili olmasını ifade eden bir terimdir. Ayrıca her insan hukukun muhatabıdır. Yani hiçbir kimse ve kurum imtiyazlı olamaz. Özellikle de devleti yöneten/yönetenler imtiyazlı olamazlar ve hukukun üstünlüğünü kabul etmek zorundadırlar. Hukukta, uygulama kanunları ve kuralları önemli olmakla beraber, daha önemlisi kuralcılık ve şekilcilikten ziyade asıl önemli olan Adalettir. Tarihsel süreçte, 'Hukukun üstünlüğü' kavramı antik Yunan filozofu Aristo'ya kadar götürülebilir. Aristo, Politika isimli eserinde 'Hukuk yönetmelidir' (Hukuk hakim olmalıdır) demektedir. Hukukun üstünlüğü tarihsel süreçte, monarşi, Katolik kilisesinin dokunulmazlığı ve feodal sistemlere karşı önem kazanmıştır(3).

İSLÂM'DA HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ

*İslâm da hak, temel bir kavram olarak görülür ve Allah'ın 'Hakk' (El Hakk; Her hakkın sahibi olan) ismine dayanır. Allah, hakka riayeti önemle belirtmiştir. Hakka riayet etmek mü'minlerin önemli bir vasfıdır. Allah, hakka riayet etmemeyi, münâfıklık ve zalimlik olarak vasıflandırmıştır. Bir dava konusunda hüküm verilirken, hakkın kendi lehine hükmedilmesi halinde bundan memnun olan, fakat aleyhine hükmedilmesi durumunda bu hükmü tanımayan insanlar için 'işte bunlar zalimlerdir' denilmiştir. İslâm'ın esası Tevhid ile beraber Hak ve Adalettir. Hak ve adalet kavramı hem Kur'ân da, hem de Sünnet'de geçmektedir(4). Hz. Resûlullah (sav) veda hutbesinde 'size iki şey bırakıyorum. Bunlara bağlı kaldığınız müddetçe asla sapıtmaz, zelil ve hâkir olmazsınız. Bunlar Allah'ın Kitabı Kur'ân ile Sünnetim' demiştir(5). İslâm'da hak/hukuk bütün otoritelerden üstün olarak görülmüştür. Halife(Devlet başkanı) de hukuka uymak zorundadır.

*İslâm'da fert, ihkak-ı hak (Mahkeme kararı olmadan, şahısların kendilerinin haklarını almaları.) yapamaz. Çünkü, o zaman kaos-fitneye sebep olunur(şahıs kendi menfaatine göre davranır). ihkak-ı hak, devletin görevidir.

MODERN ÇAĞDA HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ ANLAYIŞI

*Zamanımızda hukukun üstünlüğü kavramı, bir ülkenin iyi yönetilip, yönetilmediğini gösteren bir kriter olarak kabul edilmektedir. 'Hukukun üstünlüğü, toplumun kurallarının bir uzantısıdır ve kolluk kuvvetlerinin ve mahkemelerin güç kullanımı için toplumda yapılmış bir sözleşmedir' denilmektedir. Hukukun üstünlüğü Anayasada yer almalıdır. Anayasaya da devletin bütün kurumları uymak zorunda olmalıdır. Anayasa hiçbir zaman delinmeli ve ihlal edilmemelidir.