"Kendilerine nimet verilenler"

Fâtiha Sûresinde buyuruluyor ki:"Allah'ım! Bizi, kendilerine nimet verdiklerinin yolu olan sırât-ı müstekîme, doğru yola ilet."

Bilindiği gibi, biz müslümânlar, her gün 5 vakit namazımızın her rek'atında, Fâtiha Sûresini okuyarak,"Allah'ım! Bizi, kendilerine ni'met verdiklerinin yolu olan sırât-ı müstekîme, doğru yola ilet"diye duâ etmekteyiz.

Peki, âyet-i kerimede zikredilen "kendilerine ni'met verilenler"kimlerdir Bunları Cenâb-ı Hak, bir âyet-i kerîmesinde şöyle ifâde buyuruyor:

"Kim, Allah'a ve Peygambere itâat ederse, işte onlar, Allah'ın kendilerine ni'met verdiği Peygamberler, Sıddîklar, Şehîdler ve Sâlihlerle (iyilerle, evliyâ ile) birliktedirler. Onlar ne güzel arkadaştırlar."(Nisâ, 69)

Yüce Allah, Peygamberlerini doğruluk örneği olarak takdîm etmiştir. MeselâHazret-i İbrâhîm, Hazret-i İsmâîl, Hazret-i İdrîs,doğruluk ve sözlerindeki sâdakatlarıyla tavsîf edilen, nitelendirilen Peygamberlerdir (Meryem, 41, 54, 56).

Örnek olarak bir tanesini zikredelim:

"(Ey Resûlüm!)Kitâbda(Kur'ân-ı kerîmde)İbrâhîm'in kıssasını anlat. Çünkü o sıddîk(doğruluğu tam)bir Peygamber idi..."(Meryem sûresi: 41)

Fâtiha sûresindeki âyet-i kerimede geçen"gazaba uğramışlar"ın "Yahûdîler", "sapmışlar"ın da "Hıristiyânlar" olduklarını ise Sevgili Peygamberimiz hadîs-i şerîflerinde beyân buyurmuşlardır. Hadîs-i şerîfte, "el-mağdûbü aleyhim hümül-yehûdü ved-dullâlü hümün-nesârâ" buyurulmuştur.

İ'tikâd, söz, iş ve ahlâkımızdaistikâmette,sırât-ı müstekîmde(ya'nî doğru yolda) olmanın lüzûm ve ehemmiyeti çok açıktır;çünkü insanlar için en zor işlerden birisi,"istikâmet"üzere olmak,"sırât-ı müstekîm"de bulunmaktır.

Hak yola ulaşmak için,"İstikâmet"ten başka bir yol yoktur. Dînde ihlâslı olmak,"istikamet"le (doğrulukla)olabilir. Müslümân insan, istikâmet sâhibidir. Bu bakımdan"istikâmet",yüksek bir makâm; aynı zamanda zor bir görevdir. İnanan ve inancının gereğini yerine getiren kişi, doğru insandır.