Sadaka-i fıtrın önemi

Bayramın birinci günü sabâh namâzı girdiği ânda, nisâb mikdârı kadar mala mâlik olanın fıtra vermesi vâcib olur.

"Sadaka-i fıtr"a,"fıtra"veya"fitre"de denilir."Sadaka":"Allahü teâlânın rızâsını kazanmak niyetiyle ve karşılık beklemeden, muhtâc olanlara hibe edilen mal, para ve her türlü iyilikte bulunma" ma'nâsına geldiği gibi,"Zekât"ve"Ganîmet"ma'nâlarında da kullanılmaktadır. Yapıldıktan sonra sevâbı devâm eden hayırlı işlere de,"Sadaka-i câriye"denilir.

Hicretin 2. yılında, Müslümânlara bedenî ve mâlî ibâdetlerden bazıları emredildi.Bu senede,oruç farz oldu.Kezâ hicretin 2. senesinde ramazân ayındazekât vermek farz,Zilhicce ayında da,Kurbân kesmek ve Bayram namazı kılmak vâcip oldu.

Yine 2. senenin ramazân ayında,terâvîh namazı kılınmaya başlandı ve sadaka-i fıtır vermek vâcip oldu.

Bu yılın olaylarından biri de,müdâfaa için cihâda, düşmânla harbe izin verilmesidir. Hicr sûresi, 39-41; Hac sûresi, 39; Bakara sûresi, 190, 192 ve 193

Bu yılın diğer bir hâdisesi ise, kıblenin tahvîli,Müslümânların kıblesinin Kâ'beolmasıdır. Bakara sûresi, 144

Sevgili Peygamberimiz,hadis-i şeriflerinde buyurdular ki:

"Ramazan orucu, gökle yer arasında durur. Sadaka-i fıtr verilince yükselir"Ebû Hafs,"Sadaka-i fıtr, oruçlunun, uygunsuz sözlerinden meydâna gelen günâhları temizler"Beyhekî,"Sadaka-i fıtr, zenginlerinize bir tezkiyetemize çıkarma, temizlemedir. Fakîrleriniz de verirse, Allahü teâlâ onlara daha çoğunu verir"Ebû Dâvûd ve"Sadaka-i fıtrı, küçük-büyük, zengin-fakîr herkesin vermesi gerekir."Ebû Dâvûd

Hanefî mezhebinde,ihtiyâcı olan eşyâdan ve borçlarından fazla olarak, zekât nisâbı kadar malı, parası bulunan her hür Müslümânın, Ramazân Bayramının birinci günü sabâhı,tan yeri aydınlanırken, fitre vermesi vâcip olur.(Merâkıl-felâh, Fethul-kadîr, Dâmâd, İbn-i Âbidîn)