Resûlullah'ısevmek ve ona tabi olmak...

İslâmın birinci şartı, Allahü teâlâya ve Peygamberine (sallallahü aleyhi ve sellem) îmândır. Ya'nî onları sevmek ve sözlerini beğenip, kabûl etmektir.

Allahü teâlâyı sevmek ve O'ndan korkmak ibâdetlerin en makbûlü, efdali, en üstünüdür.Allahü teâlânın rızâsına, sevgisine kavuşmak için, ihlâs, kalb-i selîm sâhibi olmak lâzımdır. Kalb de, ancak Resûlullah'a (sallallahü aleyhi ve sellem) inanmak, O'nu sevmek ve O'na tâbi olmakla temizlenir.

İlim öğrenmek, ibâdet yapmak içindir. Kıyâmet günü, işten sorulacak, çok ilim öğrendin mi diye sorulmayacaktır.İş ve ibâdet de, ihlâs elde etmek içindir.İhlâs da, hakîkî ma'bûd ve kayıtsız, şartsız var olan Allahü teâlâyı sevmek içindir.

İki cihân se'âdetine kavuşmak, ancak ve yalnız, dünyâ ve âhıretin Efendisi olan, Muhammed aleyhisselâma tâbi olmağa bağlıdır. Ona tâbi olmak için, îmân etmek ve ahkâm-ı İslâmiyyeyi öğrenmek ve yapmak lâzımdır.Kalpte doğru îmânın bulunmasına alâmet, kâfirleri düşmân bilip, onlara mahsûs olan ve kâfirlik alâmeti olan şeyleri yapmamaktır. Çünki İslâm ile küfür, birbirinin zıddıdır, aksidir. Birinin bulunduğu yerde, diğeri bulunamaz, gider. Bu iki zıd şey, bir arada bulunamaz. Bunlardan birisine kıymet vermek, diğerini hakâret ve kötülemek olur. Allahü teâlâ, en çok sevdiği kulu olan Muhammed aleyhisselâma, huluk-ı azîm sâhibi olan, çok merhametli olan Peygamberine (sallallahü aleyhi ve sellem), İslâm düşmânları ile cihâd ve muhârebe etmeği, onlara sertlik göstermeği emr etmiştir.

Allahü teâlâ, kâfirlerin, kendi düşmânı ve Peygamberinin (sallallahü aleyhi ve sellem) düşmânı olduklarını bildiriyor. Allahü teâlânın düşmânlarını sevmek ve onlarla kaynaşmak, insanı Allahü teâlâya ve Onun Peygamberine (sallallahü aleyhi ve sellem) düşmân olmağa sürükler.Bir kimse, kendini Müslümân zanneder, Kelime-i tevhîdi söyleyip, inanıyorum der; namâz kılar ve her ibâdeti yapar; hâlbuki, bilmez ki, böyle çirkin hareketleri, onun îmânını ve İslâmını temelinden götürür.

Muhammed (aleyhis-salâtü ves-selâm)a tâm ve kusûrsuz tâbi' olabilmek için, O'nu tâm ve kusûrsuz sevmek lâzımdır.