Kütahya'da "Postmodernizm" Sempozyumu

24-26 Ekim 2025 tarihlerinde Kütahya'da İslami İlimler Araştırma Vakfı (İSAV) ile Dumlupınar Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nin ortaklaşa düzenlediği "Postmodernizm, Toplumsal Değişim ve Din" başlıklı bir sempozyum icra edildi. Sempozyumda 24 bildiri ve onların müzakereleri yer aldı. Oldukça yoğun geçen sempozyumda postmodernizm üzerine odaklanan farklı bilim alanlarında tartışmalar yapıldı.

Sempozyumun düzenlenişi ve icrasında İSAV'ın 50 yılı aşkın tecrübesi tabiki etkili olmuştur. Bu zamana kadar yüz otuzun üzerinde çıkardığı kitapla hem güncel konuların işlenişine hem de bilgi birikiminin oluşumuna katkıda bulunmuştur. Her yıl tekrar eden planlanmış toplantılar bu katkıları artırmaktadır. İSAV bazı ilmi toplantılarını İstanbul dışında farklı üniversite ve fakültelerle ortak olarak düzenlemektedir.

Bu toplantıda Kütahya Dumlupınar üniversitesi İlahiyat Fakültesi ortak kurumdu. Sempozyum hem içerik hem de organizasyon olarak takdire değerdi. Kütahya Dumlupınar Üniversitesi rektörü Prof. Dr. Süleyman Kızıltoprak sempozyumu takip etmenin yanı sıra ilim insanlarıyla sohbette bulundu. İlahiyat fakültesi dekanı Prof. Dr. İsmail Yalçın da sempozyumun başından itibaren takip ederek yakın ilgisini göstermiştir. Doğrusu organizasyonu yöneten Prof. Dr. Ömer Faruk Erdoğan'ın çabaları sempozyum boyunca rahatlıkla izlenebilirdi. Bu hocalarımıza teşekkürlerimizi arz ederiz. Ayrıca bu organizasyon için çalışan hoca ve öğrenciler de gayretleriyle gerçekten teşekkürü hak etmişlerdir.

Postmodernizm 1970'lerden itibaren tedrici olarak etkilerini tüm dünyada göstermeye başlamıştır. Hatta postmodernizmin başlangıcını Amerika'da işçilerin oturduğu bir binanın 1972'de yıkılması ile başlatan Jenks'i burada hatırlayabiliriz. Fakat esas olarak modernliğin bir dizi başarısızlığı üzerine postmodernlik, modernliğin özdüşünümselliğinin bir unsuru da oldu.

Postmodernizm Türkiye'nin entelektüel kamuoyunda 1990'lardan sonra tartışılmaya başlandı. Esasen 1980 sonrasında Türkiye'nin dışa daha açık küreselleşme sürecine dahil olmaya başlamasının ardından postmodernizmin gündeme gelme vaktini normal karşılamak gerekir. Fakat bununla birlikte postmodernizm tartışmaları oldukça kısa sürdü. Şimdilerde özellikle müslümanların gündemine girmeye başlaması, postmodernizmin gündelik hayatta oluşturduğu sorunların farkına varılması ile ilintilidir.

Bu safhadan sonra postmodernizm üzerine daha yoğun ve teori ile pratiğini birlikte yürüten çalışmalar yapmak gerekmektedir. Zira aileden eğitime, siyasetten bilim hayatına kadar her alanda postmodernizm etkilerini yoğun bir şekilde göstermektedir. Bilhassa toplumda oluşan yeni şikayet unsurları postmodern karakterin yansımaları gibi görünmektedir.