Kültür ve Turizm Bakanlığı son dönemde kültürel eserlerin ihyası ile ilgili çok başarılı bir süreç yöneterek uzun zamandan beri tamamlanamayan projeleri birer birer tamamlayarak hizmete sundu. Diğer taraftan Türkiye Kültür Yolu Festivali ile şehirlerimizin kültür ve sanatla buluşabilmesi için çok önemli olan bir projeyi hayata geçirerek bu projenin uluslararası bir marka olmasını sağladı. Şimdi de 2023 yılında ilk adımları atılan Geleceğe Miras Projesi'nin daha geniş kitlelere tanıtımı için hazırlıklar yapıyor.
Bu nedenle bu yazıda önce kültürel mirasımızın ihyası ile ilgili çalışmalara kısaca değineceğiz. Sonra nispeten yeni bir proje sayılabilecek olan Geleceğe Miras Projesine değineceğiz. Kültürel mirasımızın ihyası ile ilgili çalışmalara değinirken Kültür ve Turizm Bakanı Sayın Mehmet Nuri Ersoy'un 2023 yılında 'Cumhuriyetimizin 100. Yılında Kültür ve Turizm' başlıklı kitabına referans vereceğiz. Kitap kültür ve turizm alanında sürdürülen, başlatılan ve tamamlanan projeleri zengin görsel içeriklerle ayrıntılı olarak ele alıyor. Kitap baştan sona incelenince Cumhurbaşkanımızın sıklıkla vurguda bulunduğu kültür alanındaki eksikliklerin giderilmesinde 5 yıl gibi kısa sürede ne kadar büyük atılımlar gerçekleştirildiği daha ayrıntılı bir şekilde görülebiliyor.
Bu önemli atılımların başında 2020 yılında Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi'nin ibadete açılması ve 86 yıl sonra ilk Cuma namazının kılınması gelmektedir. Böylece Feth'in nişanesi ve Fatih'in emaneti Ayasofya'nın Cami olarak ibadete açılması ile ilgili on yılların özlemi gerçekleşmiş oldu.
İstanbul Atatürk Kültür Merkezi uzun yıllar tartışmaların odağında olurken çok daha işlevsel ve modern yapısıyla 29 Ekim 2021 tarihinde hizmete alınabilmiştir. 95 bin metrekare kapalı alana sahip olan AKM'de 2 bin 40 kişilik opera salonu, 805 kişilik tiyatro, fuaye alanları, çocuk sanat merkezi, sergi salonları, sinama, AKM Müzik Platformu ve çok sayıda kafe bulunmaktadır. Yapımı öncesinde çok tartışılan AKM, geçtiğimiz yıl etkinliklerde 624 binden fazla kişiyi ağırladı. Aynı zamanda İstanbullular için bir buluşma noktası haline geldi. 2,4 milyon kişi AKM'nin güvenlik noktalarından geçiş yaptı.
İstanbul'da gerçekleştirilen en önemli projelerden bir tanesi de şüphesiz Rami Kütüphanesi'dir. Sadrazam Rami Mehmed Paşa'ya çiftlik olarak hediye edilen Rami Çiftliği Kışlası sonraki dönemlerde askeri amaçlı kullanılmıştır. Rami Kütüphanesi restorasyon çalışmaları tamamlandıktan sonra 13 Ocak 2023 tarihinde hizmete açılmıştır. 4 bin 500 kişilik oturma kapasitesi ile dünyada ilk üçte yer almakta olup 51 bin metrekarelik peyzaj alanıyla 7/24 hizmet veren ülkemizin en büyük kütüphanesidir. Açıldığı günden itibaren çok önemli kültür ve sanat etkinliğine ev sahipliği yapmaktadır. Girdiği her yarışmadan ödülle ayrılan Rami Kütüphanesi, 2025 Ağa Han Mimarlık Ödülü'nün 16. Ödül Dönemi finalistleri arasında yer aldı.
İstanbul Resim ve Heykel Müzesi'nin sergi salonları, ofisler, depo ve kütüphane alanlarıyla yeni binası tamamlanarak hizmete alınmış, Galata Kulesi restorasyondan geçirilerek 6 Ekim 2020 tarihinde tekrar ziyarete açılmıştır. Kız Kulesi yığma ve ahşap olarak özgün haline kavuşturularak depreme dayanıklı hale getirilirken İstanbul Arkeoloji Müzesi'nin restorasyon ve teşhir-tanzim çalışmaları tamamlanmıştır. İstanbul'da tarihi Atlas Binası restore edilerek Atlas 1948 İstanbul Sinema Müzesi hizmete açılmış, yine İstanbul'da Havalimanında İstanbul Havalimanı Müzesi hayata geçirilmiştir.
Ankara'da uzun yıllar hizmete alınması beklenen Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası (CSO) 3 Aralık 2020 tarihinde hizmete alınmış olup CSO Ada Ankara sağladığı fiziksel imkânlarıyla yerli ve yabancı sanatçıların sürekli performans gösterdiği önemli bir kültür merkezi olarak hizmet vermeye devam etmektedir. Ankara Resim ve Heykel Müzesi restorasyon çalışmaları tamamlanarak 28 Aralık 2020 tarihinde tekrar hizmete açılmıştır.
İzmir'de Alsancak Tekel Fabrikası restore edilerek 29 Nisan 2023 tarihinde İzmir Kültür Sanat Fabrikası olarak hizmete sunuldu. Bünyesinde Arkeoloji ve Entografya Müzesi, Resim ve Heykel Müzesini de içeren proje, kütüphaneleri, sanat atölyeleri ve kitap-kafeleriyle de kültürel yaşam merkezi olarak çok geniş alanda hizmet vermeye devam ediyor. İzmir'de Bornova Kültür ve Sanat Merkezi kısa sürede tamamlanarak 2018 yılında hizmete alındı.
UNESCO Dünya Kültür Mirası Geçici Listesi'nde bulunan Sümela Manastırı restorasyondan geçirilerek 2021 yılında tekrar ziyaretçilere açıldı. Benzer şekilde Bodrum Kalesi restore edilerek 18 Mayıs 2021 tarihinde ziyarete açıldı.
Bu çalışmaların ötesinde farklı illerdeki müze müdürlükleri envanterinde bulunan 96 bin 264 eserin restorasyon ve konservasyon işlemleri tamamlandığını, çok sayıda müzenin yenilendiği ve çok sayıda yeni müzenin de açıldığını görüyoruz. Diğer taraftan yurt dışına kaçırılan eserlerin ülkemize dönmesi için büyük çaba sarf ediliyor. 1980'de başlayan bu mücadelede yaklaşık 27 bin eser ülkemize kazandırıldı. Son 20 yılda getirilen eser sayısı 13 bin 200 olurken, bu eserlerin 9 bininin 2018 sonrasında ülkemize iadesi sağlanmıştır.
Kitapta kültür varlıklarımızın tescili çalışmalarına yönelik önemli atılımlar yapıldığını görüyoruz. 2019-2022 yılları arasında bu atılımlarla 4 bin 699 sit alanı ve 13 bin 331 adet taşınmaz kültür varlığı tescillenerek koruma altına alındı. Bir taraftan kazı çalışmalarının kapsamı genişletilirken örenyeri uygulamalarının kapasiteleri de artırıldı. Çok sayıda kültür varlığımızın UNESCO Dünya Kültür Mirası Geçici Listesi'ne eklenmesi sağlandı. Yurtiçi ve yurtdışında çok sayıda sergi açıldı.
Yine bu dönemde İstanbul Fatih Sümbül Efendi Külliyesi, Molla Fenari Camii, Amasya Beyazıd Külliyesi, Sivas Gök Medrese, Trabzon Ayasofya Camii, Nevşehir Damat İbrahim Paşa Camii, Kırşehir Caca bey Medresesi gibi çok sayıda külliye, cami ve medreselerin restorasyonları tamamlandı. Benzer atılım Bosna Hersek ve Kosova gibi gönül coğrafyamızdaki eserler için de gerçekleştirildi. Bir diğer önemli atılım somut olmayan kültürel mirasın korunmasına yönelik oldu. Ülkemizin bu çalışmalar soncunda UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi'ne en çok değer kaydettiren üçüncü ülke konumuna yükseldi.
Söz konusu kitapta son yıllarda yenilenen veya yeniden yapılan kütüphanelere de yer veriliyor. Ayrıca gezici kütüphaneler, gar kütüphaneleri ve millet kıraathaneleri bağlamında atılan adımlar ayrıntılı olarak ele alınıyor.
Geleceğe Miras Projesi
5 yıl gibi kısa sürede yukarda ayrıntılarını verdiğim çalışmalar başarılı bir şekilde tamamlanırken Kültür ve Turizm Bakanlığı 2023 yılında devasa yeni bir projenin kapısını araladı: Geleceğe Miras Projesi. Bu proje ile kültürel mirasımıza yönelik kazı çalışmaları konvansiyonel yaklaşımın ötesine taşınıyor. Dolayısıyla arkeoloji alanında yeni bir dönem başlıyor. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy'un ifadesi ile 60 yılda Türkiye'de arkeolojiyle ilgili yapılanlara eş değer iş 4 yılda tamamlanacak. 2023 yılında Efes Antik Kenti ile Gelece Miras Projesi'nin ilk adımı atıldı. 2025 yılında 251 kazı alanı projeye dâhil edildi.
Elbette böylesine büyük bir iddianın gerçekleşebilmesi için kazılarda konvansiyonel iş süreçlerinin, yaklaşımların köklü bir şekilde değişmesi gerekiyor. Örneğin, kazı çalışmaları daha önce en fazla 90 günlük sürelerde yapılıyordu. Sahanın açılıp kapatılması da dikkate alınınca bu süre 40-50 güne kadar düşüyordu. Bu da çalışma yapılan alanların çok sınırlı kalmasına neden oluyordu. İlk olarak bu süre değiştirildi. 2018 yılı itibariyle 12 aylık kazı programına geçildi. Kazı alanlarına gönderilen ödenekler ciddi oranda artırıldı ve iklim koşullarının el verdiği süre boyunca kazı çalışmalarının yapılabilmesinin önü açıldı. Örneğin Türkiye'deki tüm kazılara yalnızca birkaç milyon lira ile kısıtlı bir bütçe gönderilirken 2024 yılında bu rakam 3,4 milyar TL'ye ulaştı.