6 Şubat 2023 sabahı, ülkemiz tarihinin en yıkıcı felaketlerinden birini yaşadı. İki büyük deprem, yalnızca büyüklükleriyle değil, etkiledikleri alanın genişliğiyle de geçmiştekilerle kıyaslanamayacak kadar etkili oldu. Toplamda 108 bin 745 kilometrekarelik devasa bir alan, yedisi büyükşehir olmak üzere on bir il, binlerce köy ve kasaba, milyonlarca insan bu felaketten doğrudan etkilendi. Depremin şiddeti, ardından gelen artçılar ve kış şartlarının ağırlığı, yardım ve kurtarma faaliyetlerini daha da zorlaştırdı. Türkiye, elbette coğrafi konumu gereği dünyanın en aktif deprem kuşaklarından biri üzerinde bulunuyor. Ancak 6 Şubat, bütün bu geçmiş tecrübelerin ötesinde, hem büyüklüğü hem de etkileriyle asrın felaketi olarak tarihe geçti.
Depremin ilk dakikalarından itibaren Cumhurbaşkanımızın liderliğinde tüm devlet organları harekete geçti. Bakanlıklar, belediyeler, sivil toplum kuruluşları ve vatandaşlarımız tek bir hedef etrafında birleşti: En kısa sürede arama-kurtarma faaliyetlerini başlatmak, enkaz altındaki vatandaşlarımıza ulaşmak, yaralılarımızı tedavi etmek ve hayatta kalanlara barınma, yiyecek, içecek, ısınma gibi temel ihtiyaçlarını sağlamak. Bakanlarımız yalnızca koordinatörü oldukları illerde değil, afet bölgesinin tamamında sahada görev aldılar. Ben de dönemin Milli Eğitim Bakanı olarak, Kültür ve Turizm Bakanımız Mehmet Nuri Ersoy ile birlikte 6 Şubat sabahı Malatya'ya intikal ettim. O anlarda gördüğüm en belirgin tablo, milletimizin her kesiminden gelen tarifsiz bir dayanışma iradesiydi.
Koordinasyon ve Kurumlar Arası İş Birliği
Bu süreçte bakanlıklar arası destek ve paylaşım tarihte benzeri görülmemiş bir seviyeye ulaştı. Kurumlarımızın tüm imkânları seferber edildi. Afet bölgesine lojistik destek, sağlık ekipleri, geçici barınma alanları, gıda ve giyim yardımları hızla ulaştırıldı. Tüm kurum ve kuruluşlarımız koordineli bir şekilde çalıştı.
Bu dayanışma yalnızca devlet kurumları ile sınırlı kalmadı; ayrıca vatandaşlarımız kendi imkânlarını seferber etti. Ülkenin dört bir yanından gelen yardımlar, deprem bölgesinin dört bir köşesine ulaştırıldı. Edirne'nin kalbi Hatay'da attı, Çanakkale'nin ekmeği Kahramanmaraş'ta bölüşüldü, Trabzon'un battaniyesi Adıyaman'ı ısıttı, Ordu'da pişen aş Malatya'da sofraya konuldu.
Yeniden İnşa Süreci: Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının Büyük Çabası
Tüm Türkiye kenetlendi ve tek yürek gibi çarpmaya, yaraları sarmak ve tekrar ayağa kalkmak için depremin ilk anından şu ana kadar görülmemiş bir dayanışma örneği gösterdi. Elbette yaralar sarıldıktan sonra şehirlerimizin ayağa kalkmaları ve hayatın olağan akışının sağlanması en önemli öncelikti. Bu konuda da en büyük sorumluluk şüphesiz Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımızındı. Şu andaki bakanımız Murat Kurum, deprem zamanında da Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı idi ve sahada en aktif olan bakanlarımızın başında geliyordu.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımızın ilk günden şu ana kadar deprem bölgesinde yaptıkları, süre ve ölçeği dikkate alındığında devasa bütçeli bir ihya hareketine karşılık geliyor. 11 ilde 174 ayrı alanda, bin 900 şantiye ve bin 581 köy evi şantiyesi olmak üzere toplam 3 bin 481 şantiyede çalışmalar aralıksız devam ediyor. Söz konusu şantiyelerde 182 bin kişi çalışıyor. En önemlisi deprem bölgesinde teslim edilmesi gereken konut ve iş yerlerinin tamamının yapımının başlamış olmasıdır.
250 Bin 636 Bağımsız Bölüm Teslim Edildi
Bu yoğun çalışmaların sonucu olarak iki yıl gibi kısa sürede deprem bölgesindeki 11 ilde bugüne kadar 206 bin 97 konut, 4 bin 838 iş yeri ve 39 bin701 köy evi olmak üzere toplam 250 bin 636 bağımsız bölüm afetzedelere teslim edildi. Bu kapsamda 19 Haziran 2025 tarihi itibariyle Adana'da 7 bin 307, Adıyaman'da 36 bin 683, Diyarbakır'da 10 bin 556, Elazığ'da 10 bin 263, Gaziantep'te 23 bin 150, Hatay'da 68 bin 406, Kahramanmaraş'ta 38 bin 941, Kayseri'de 49, Kilis'te 2 bin 261, Malatya'da 35 bin 486, Osmaniye'de 8 bin 673, Sivas'ta 85 ve Şanlıurfa'da 8 bin 776 olmak üzere toplamda 250 bin 636 bağımsız bölüm hak sahiplerine ulaştırıldı. Çalışmalar halen tüm hızıyla devam ediyor ve 2025 yılı sonunda 358 bin 859 konut, 31 bin 307 iş yeri ve 62 bin 817 köy evi olmak üzere toplam 452 bin 983 bağımsız bölüm hak sahiplerine teslim edilmiş olacak. Bu bağlamda Sayın Bakanımız ve ekibinin çabaları ve emekleri gerçekten her türlü takdirin ötesindedir.