Beyin Göçüne Farklı Bir Bakış

Beyin göçü tüm ülkeler için yeteneklerin kaybı açısından kritik bir gündem oluşturmaktadır. Göç veren ülkeler açısından bir sıkıntıya işaret ederken göç alan ülkeler açısından da yetenek havuzunu genişleten önemli bir avantaj olarak değerlendirilmektedir. Elbette bireyler izole, ayrık yaşamazlar. Dolayısıyla, yetenekli bireylerin dâhil oldukları bir sosyal ağ vardır. Bu nedenle bir yetenek başka bir ülkeye gittiğinde bu ağla ilişkisi devam eder ve gidilen ülkede kurulan işbirlikleri ile bu ağ sürekli genişler ve beslenir. Bir başka deyişle, göçen beyin gittiği yerde geldiği ülkedeki ağına katkı yapmaya devam edebildiği gibi gittiği ülkedeki yeni ağlarla bir köprü de oluşturabilir.

İşte, Yale Üniversitesi'nden Marta Prato yüksek vasıflı beyin göçü bağlamında bu sorunun, 'Mucitlerin göçü, uluslararası yetenek dağılımını, bilgi yayılımını ve verimlilik artışını nasıl etkiler'sorusunun cevabını bulmak için kapsamlı bir araştırma yapıyor (The Global Race for Talent: Brain Drain, Knowledge Transfer, and Growth). Çalışma ABD ve Avrupa Birliği (AB) arasındaki göç koridoruna odaklanırken Avrupa Patent Ofisi (EPO) verilerini kullanarak mucitlerin göç akışları, verimlilik ve etkileşimlerindeki değişim ile geldikleri ülkedeki iş birliği yaptığı ağın verimliliklerine etkileri hakkında yeni bulgular ortaya koymaktadır.

Prato, makalenin ilk kısmında ünlü Fransız mucit Jean Calvignac'ın hayatından örnekler veriyor. Calvignac 1998 yılında ABD'ye taşınmadan önce Fransa'da 40'tan fazla patent başvurusu yapmış ve 100'ün üzerinde araştırmacıyla iş birliği yaptığı bir ağa sahip bir araştırmacıyken ABD'ye göç ettikten sonra da üretkenliği devam eder. ABD'de de 30'un üzerinde yeni patent başvurusu yapan Calvignac, yüzün üzerinde yeni iş birlikçi edinir. Bu kişilerin yaklaşık yarısı ABD laboratuvarlarında, diğer yarısı ise Fransız laboratuvarlarında çalışmakta olup ABD ile Fransa arasında iş birliği köprüleri kurulmasını sağlar. Dolayısıyla, Prato'nun ifadesiyle her iki ülkeyi kapsayan etkileşim ve bilgi yayılımı açısından zincirleme bir etki ortaya çıkartır.

Çalışmanın bulguları net beyin göçünün AB'den ABD'ye doğru olduğunu göstermektedir. Daha ilginç sonuç göç eden araştırmacıların göç etmeyen araştırmacılara göre patent başvuru performansındaki değişimde gözlemlenmektedir. Göç eden araştırmacılar, göç etmeyen akranlarına göre yılda ortalama %42 daha fazla patent başvurusu yapmaktadır. Çalışmanın bulguları göç eden araştırmacıların iş birliği yaptıkları ağlara etkilerinin devam ettiğini göstermektedir. Yani, göç eden araştırmacılar geldikleri ülkedeki araştırmacı ağı ile çalışmasını sürdürmektedir. Çalışmanın bulgusu da bir araştırmacı göç ettiğinde, geldiği ülkedeki iş birliği ağının hiçbir araştırmacısı göç etmeyen başka bir ağa göre %18 daha fazla patent başvurusu yaptığını göstermektedir. Dolayısıyla, göç eden araştırmacı en fazla katkıyı gittiği ülkeye yaparken geldiği ülkedeki iş birliği yaptığı ağın performansında da önemli iyileştirmelere yol açabilmektedir. Bir başka deyişle, göç eden yeteneğin kaybının maliyeti, yapmış olduğu geri katkıyla görece dengelenmektedir. Ancak, gittikleri ülkeye yaptıkları katkının daha yüksek olduğu açıktır.

Diğer taraftan çalışmanın bulguları beyin göçünün uzun vadede hem gidilen ülke hem de gelinen ülkeye katkı yaptığını göstermesi, bu göçe kaynaklık eden ülkelerdeki göçü önlemeye yönelik veya gidilen ülkede göçü artırmaya yönelik politikaların sonuçlarının nasıl olabileceği sorusuna cevapları da ortaya koymaktadır. Prato çalışmada göç koridoru olarak göz önüne aldığı ABD ve AB'de beyin göçünü önlemeye yönelik politikaların ekonomik etkilerini araştırmıştır. İlk olarak AB'de yabancılar ve geri dönen göçmenler için beyin göçünü önlemeyi amaçlayan bir vergi indiriminin ardından ortaya çıkan ekonomi dinamiklerini inceler. Bu politikanın sonucunda, AB'de inovasyon artarken ABD'de azalmakta, ancak bu durumda da ABD'den AB'ye teknoloji yayılımı da düşmektedir. Kısa vadede AB'deki inovasyon artışı baskın hale gelmekte ve AB'de verimlilik artışı ilk 25 yılda %5 yükselmektedir. Ancak, uzun vadede ABD kaynaklı bilgi transferinin azalması daha baskın hale gelmekte ve yeni uzun dönem dengesinde bu oran %6 düşmektedir. Bu bulgular karşılıklı göç nedeniyle ortaya çıkan bilgi transferinin önemine işaret etmektedir. Prato'nun vurguladığı gibi vergi indirimi göç akışını azalttığı için uluslararası bilgi transferlerini de azaltmakta, bu da uzun vadede üretimde %10'luk bir düşüşe neden olmaktadır.

İkinci olarak ise ABD'de göçmen kotasının iki katına çıkarıldığı senaryonun etkilerini incelemiştir. Göçmen kotasının iki katına çıkarılması, AB'den ABD'ye beyin göçünü artırmakta, dolayısıyla AB'de inovasyon azalırken ABD'de artmakta, ancak ABD'den AB'ye teknoloji yayılımı da artmaktadır. Prato'nun bulgularına göre kısa vadede AB'deki verimlilik artışı %4 azalırken uzun vadede ABD'den gelen bilgi transferi baskın hale gelmekte, böylece hem ABD hem AB'de verimlilik artışı %9 oranında yükselmektedir. Bir başka deyişle, etki potansiyeli yüksek olan ve genellikle göç alan ülkelere yönelik göç artışından göç veren ülkeler ilginç bir şekilde daha fazla yararlanabilmektedir.