RUM BELDELERİNİN PADİŞAHI: YILDIRIM BAYEZİD

"Yemininizi size iade ediyorum. Gidiniz, tekrar ordular toplayıp üzerime geliniz. Zafer şerefini tekrar kazanmak için bana fırsat bahşediniz!" Sultan Bayezid, Orta Çağ'ın en büyük kumandanlarındandır. İdeali hem Anadolu birliğini kurmak, hem de İstanbul'u fethederek Rumeli'deki kalıcılığı tescillemekti. Babasından aldığı 500 bin km2'lik ülkeyi, 13 yıl içinde 942 bin km2'ye çıkarmıştır. Sultan I. Murad'ın oğludur. Babasının tahta çıktığı 1360 senesinde dünyaya geldi. Bayezid (Ebu Yezîd), "Yezid'in babası" demektir ki, Hazreti Muaviye'nin lakabıdır. 1387'de babasıyla beraber katıldığı Karaman harekâtında gösterdiği sürat sebebiyle muharebe kazanılmış; kendisine 'Yıldırım' unvanı verilmiştir. Babasının 1389'da Kosova Muharebesi'nde şehit düşmesi üzerine, ileri gelen devlet adamları tarafından harb meydanında tahta çıkarıldı. Zafer sarhoşluğuna kapılmadan, zaferin meyvelerini toplamak üzere bir sene kadar Rumeli'de kaldı. Sırbistan'ı yok etmek yerine, büyük bir siyasi maharetle, harb meydanında ölen kralın oğulları ile anlaşmak yoluna gitti. Böylece Sırpların kalbini de fethetmiş oldu. Bundan sonra Sırbistan sadakatle Osmanlılara bağlandı. Öyle ki Ankara Muharebesi'nde Türk askerler saf değiştirdiği veya sıvıştığı hâlde, Sırp müttefikler son ana kadar cepheyi terk etmedi. Bre Doğan! Dayan! Osmanlıların Avrupa'daki ilerlemesi, tedirginlik uyandırdı. Macar Kralı Sigismund, Papa'dan yardım talep etti. Macar, Fransız, İngiliz, Leh, Alman, İspanyol, Venedik, Rodos ve Eflak askerlerinden müteşekkil 130 bin kişilik bir Haçlı ordusu kuruldu. 60 bini Macar askeri idi. Töton şövalyeleri, Norveç, İskoçya, küçük İtalyan devletleri sembolik birliklerle katıldığı ordu, Osmanlıları Rumeli'den attıktan başka, Kudüs'ü de Memlükler'den almak emelindeydi. Haçlılar, Ortodoksların yaşadığı topraklarda yağma ve katliam yapa yapa, Hristiyan halkın nefretini kazanarak, bugün Bulgaristan'ın Tuna kenarındaki şehri Niğbolu'yu kuşattı. Padişah'ın, Mısır'a kaçtığını zannediyorlardı. Macar Kralı ile Bizans İmparatoru arasındaki haberleşmeyi ele geçiren Padişah, düşmanın vaziyetini tamamen öğrenmişti. Arazinin şartlarına göre 70 bin kişilik disiplinli ordusunu hazırladı. Süratle Niğbolu'ya geldi. Akıl almaz bir cesaretle Macar kıyafetinde atını kale dibine sürüp, kale kumandanı Doğan Bey ile konuşarak moral verdi. Tekrar geliniz! 25 Eylül 1396'da hilal şeklindeki Osmanlı birlikleri düşmanı kıskaç içine alıp imha etti. Tuna'daki Haçlı donanması batırıldı. 20 bin kişi kurtuldu. 10 bin esir alındı. Macar Kralı Sigismund ve müstakbel İngiltere Kralı IV. Henry kaçarak canını kurtardı. Tuna'ya atlayanlar, bu geniş nehirde ağır zırhlarının tesiriyle boğuldu. Venediklilerin 70 büyük gemiyle gönderdiği mühimmat ele geçirildi. Niğbolu'da düşmandan alınan ganimet o kadar çoktu ki, bunun Padişah'a düşen 15 hissesi ile Anadolu ve Rumeli'de çok sayıda hayır eserleri yaptırıldı. Mağlubiyet haberi Avrupa'ya bomba gibi düştü. Esirler için yüksek fidye-i necat alındı. Padişah, bir daha kendisine kılıç çekmeme yemini eden bu esirlere, son gün ziyafet verdi. Esirler arasındaki 27 Fransız asilzadesinden en meşhuru, Fransa Kralının amcasının oğlu Jean Sans Peur (Korkusuz Jean) idi. Kendisine itimadı son derecede olan Padişah, "Bu yemini size iade ediyorum. Gidiniz, tekrar ordular toplayıp üzerime geliniz. Zafer şerefini tekrar kazanmak için bana fırsat bahşediniz!" dedi. Zafer, İslâm âleminde heyecanla karşılandı. Kahire'deki Abbasi Halifesi, Yıldırım Sultan Bayezid'e yazdığı tebrik mektubunda, "Sultan-ı İklim-i Rum" (Anadolu ve Rumeli beldelerinin sultanı) diye hitap etmiştir. Padişah'ın, müdafaasız kalan Macaristan'ın fethine girişmemesi, muntazam bir siyaset takip ettiğine, Tuna etrafını güçlendirmeden yayılmak istemediğine delildir. Anadolu birliği Padişah'ın Rumeli'de olmasından istifade eden Anadolu Beylikleri, Karamanoğulları liderliğinde Osmanlılara karşı ittifak kurdu. Bunun üzerine Sultan Bayezid, Saruhan, Aydın, Menteşe, Germiyan, Hamid ve İsfendiyar beyliklerinin topraklarını mukavemet görmeden fethetti. Lütuf göstererek eski beylere başka yerlerde valilikler verildi. Niğbolu'da savaşırken, kendisini arkadan vuran eniştesi Karamanoğlu Ali Bey'i mağlup etti. Karaman, ardından da Kadı Burhaneddin Beyliği toprakları fethedildi. Malatya, Memluklerden alındı. Zülkadir Beyliği de Osmanlıları metbu tanıdı. Osmanlı sınırları Akdeniz ve Karadeniz arasındaki mıntıka ile beraber Fırat'a kadar dayandı. Böylece Selçuklular'dan