Ankara ve İngiltere hattında HASSAS DENGELER

Anadolu hareketi, başından itibaren, hiçbir zaman İngiltere aleyhinde bir tavır takınmadı; İngiltere'yi tahrik etmemeye itina etti. Denge siyasetini iyi yürüttü.

Türklerle Rumlar arasındaki kargaşayı önlemek için İngilizlerin isteği ve Damat Ferid Paşa hükûmetinin emri istikametinde 9. Ordu Müfettişi sıfatıyla ve yanında kalabalık maiyetiyleİngiltere'nin bilgisi ve izni dâhilinde 16 Mayıs'ta İstanbul'dan hareket eden ve 19 Mayıs'ta Samsun'a inen Mustafa Kemal Paşa, 25 Mayıs'ta Havza'ya geldi.

Samsun ve Merzifon'da vazifeli İngiliz askerîmümessili Yüzbaşı Hurst, askerîkontrol zabiti Yüzbaşı Suther ve siyasi kontrol zabiti Yüzbaşı Mill ile Samsun ve Havza'da ayrı ayrı görüştü.

7 Haziran'da bir Sovyet delegasyonu ile görüşmesi, İngiltere'yi tereddüde sevk etti ve hükûmete yaptıkları baskı neticesi 8 Haziran'da geri çağrıldı, ama dönmedi.

Kısa bir zaman sonra Bolşeviklik aleyhinde verilen beyanatlar ve Türk komünistlerin sert şekilde tasfiyesi, Sovyetlerle yürütülen münasebetlerin muvazaa olduğu hususunda İngilizleri ikna etti.

Anadolu hareketi, başından itibaren, hiçbir zaman İngiltere aleyhinde bir tavır takınmadı; İngiltere'yi tahrik etmemeye itina etti. Denge siyasetini iyi yürüttü.

Eskişehir'de İngiliz askerleri (1919)Albayın taktiği

İngiltere'nin Anadolu komiseri hüviyetindeki Albay Rawlinson'dan taktik aldığı bilinir. Paşa kendisiyle Erzurum'da kongre başlamadan evvel 3,5 saat görüştü. Çeşitli ihtimallerden bahsedildi. Rawlinson Londra'ya gidip hükûmetine rapor verdi.

Rawlinson, 27XI1919'da görüştüğü Karabekir'e şunları söyledi: Türkiye'de güçlü bir hükûmet görmek ve hakiki İngiliz dostu olacak simalarla çalışmak istiyoruz. Mustafa Kemal Paşa'nın sulh konferansına katılması iyi olacaktır. Türkiye'nin bir gün İngiliz düşmanları tarafına geçmesinden endişe ediyoruz. Padişah bunu yapabilir, onun için saltanatın kalkmasını ve cumhuriyet ilan edilmesini görmek istiyoruz. İzmir, Antalya ve Adana Türklere verilecektir. Yunanlılar desteklenmeyecektir. Ermenilere de hükûmet verilmeyecektir." (Karabekir, Paşaların Kavgası, 65)

Rawlinson, Paşa'nın bu yükselişini daha 1913'te tahmin eden Erkan-ı Harbiye Reisi Sir Henry Wilson ve Hariciye Nazırı Lord Curzon ile görüştü. Paşa'nın şahsiyeti, Padişah'a karşı yapacağı ihtilal ve kuracağı cumhuriyet hakkında malumat verdi. Paşa ile görüşmek üzere gayrîresmi olarak tekrar Anadolu'ya gönderildi.(Alfred Rawlinson, Adventures in the Near East, Jonathan Gape, Londra 1934, s. 199-200)

Hindistan Hilafet KomitesiKüçük bir cemile

Samsun'a çıkıldığında şehirde İngiliz birlikleri bulunuyordu. Ankara'ya geldiğinde heyeti karşılayanlar arasında burada bulunan iki tabur İngiliz askeri de vardı. Bunlar sonra şehri terk etti. İngilizler, Kuvayı Milliye üzerine asker göndermedikleri gibi, Sivas'ta kurulan Heyet-i Temsiliye'ye bir jest olmak üzere Anadolu'daki bütün birliklerini geri çektiler.(Nutuk, I178; Lord Kinross, 299-306)

Anadolu hareketinin İngilizleri tahrik edeceğini ve vahim neticeler doğuracağını hatırlatan Urfa mutasarrıfı Ali Rıza Bey'e 19IX1919 tarihinde Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti namına Mustafa Kemal imzalı telgrafta şöyle diyor: "Burada ve her yerde bulunan İngiliz ve sair itilaf devletleri mümessilleri, hakikati tamamen takdir ve milletin meşru teşebbüslerindeki hak ve isabeti kabul etmişlerdir." (Mazhar Müfid, Atatürk'le Beraber, I299-300)

İstanbul'un isgali

İstanbul hükûmeti namına kendisiyle görüşen yakın dostu Abdülkerim Paşa'ya Sivas'tan çektiği telgrafta da Paşa şöyle diyor: "Amerikalılar, Fransızlar, İtalyanlar ve en nihayet İngilizler dahi milletimizin ne dereceye kadar haklı ve maksadında meşru olduğunu, gücünü ve azmini, buna mukabil merkezîhükûmetin ne kadar asılsız ve milletle alâkasız bir aciz heyet olduğunu takdir etti. Milletimize karşı bu gafil ve âciz hükûmete aldanarak reva gördükleri haksız muamelelere bir özür makamında olmak üzere Merzifon'u tahliye etti. Ve Samsun'u da tahliye edeceğini bildirdi ve bu tahliyeye başladı. İngilizler bilhassa devlet ve milletimizin iç işlerine ve meşru maksat takip ettiği anlaşılan millîhareketimize katiyen müdahale etmeyeceklerine dair Eskişehir'den gönderdikleri bir hususi heyet ile söz verdiler." (Mazhar Müfid,I329-330)

Mart 1920'de İstanbul'un işgal haberi Erzurum'a gelince Albay Rawlinson'dan halkın tahrik olmaması için evinde dalgalanan İngiliz bayrağını indirmesi ve yanındaki askerlerin silahlarını teslim etmesi istendi. Ardından Rawlinson'un Erzurum'daki göstermelik esaret hayatı başladı.

İngilizler, tevkif edip Malta'ya götürdükleri İttihatçıları ve parlamenterleri serbest bıraktılar. Bunlar Ankara hareketine iltihak etti. Bunların, Ankara elindeki 4 İngiliz esir mukabili serbest bırakılması işini Binbaşı James Douglas Henry yürütüyordu. Kimse de Binbaşı'nın nasıl olup da böyle rahatça dolaştığını sormuyordu.

Rawlinson'un Türkiye'ye gelirken yanında getirdiği Binbaşı, maden mühendisiydi ve Avustralya Lağımcı Birliğinde vazifeliydi. Şimdi de Anadolu'da rahatça dolaşarak, maden mühendisi etiketi altında Ankara ile İngiltere Harbiye Nezareti arasında aracılık yapacaktı.

Rawlinson ve Karabekir Erzurum'da (1919)

Ankara Fonu

İngiliz toprağı Hindistan'daki Bombay'da 20III1919 tarihinde Merkezî Hilâfet Komitesi kuruldu. Komite, Eylül 1919'da tertiplenen konferansta, Anadolu'nun parçalanmasını önlemek ve halifeliği korumak adına lâzım gelen yardımları yapmayı kararlaştırdı.

Bu harekete, İsmailîlerin lideri Ağa Han ve adamı Seyyid Emir Ali, Şiî Muhammed Ali Cinnah ve Hindular adına Gandi de iştirak etti. İngiltere'nin Hindistan Bakanı Montagu ve Bombay Vâlisi George Lloyd hareketi destekliyordu.