Sahayı alkole dar edelim

Bağımlılık yapıcı maddelerin reklamı da yıkıma ortaktır. Reklamlarının en az o maddelerin verdiği zararlar kadar yıpratıcı ve yıkıcı etkileri vardır. Görseller ve "afili" cümleler ile; hatta sezdirme yoluyla dahi olsa kötülüğü ve sağlıksız maddeleri özendirmek üzerinde önemle durulması gereken bir husustur.Günümüzde bağımlılık yapıcı maddelerle mücadele artık devletlerin bir yandan hukuk yapmak, diğer yandan toplumu ve bilhassa çocukları ve gençleri eğitmek suretiyle sistemli bir şekilde yürütmesi elzem olan konuların başında gelmektedir.Çocukların ve gençlerin dikkatini çekmek isteyen her türlü satıcının en çok kullandığı metot reklamdır. Bu bakımdan ilgi çekmek isteyen her müessese reklam ve tanıtımdan faydalanmaktadır.Reklam her zaman "bir ürünün net tanıtımı" şeklinde olmayabilir. Gizli reklam denen tanıtım yollarından da faydalanıldığı bilinmektedir. Bu metoda günümüzde ürün yerleştirme de denmektedir. Ancak asıl fonksiyonun örtülü reklam olduğunu söyleyebiliriz.Bu metot yıllar yılı ülkemizde ve dünyada hem örtülü ve hem de aşikar olarak kullanılmıştır. Ne yazık ki kullanılmaya da devam edilmektedir.Bir kötülüğü yapan kadar o kötülüğü özendiren ve reklamını yapanın da o kötülüğün paydaşı olduğunu düşünüyorum sevgili okurlarım.Bağımlılıkların reklamlar yoluyla bulaştığı gerçeğinden hareket etmek durumundayız.Ülkemizde 1996'da kısmen, 2008'de ise tamamen tütün ürünlerinin; 2013 yılındaysa her caddedeyi, her sokağı baştanbaşa kaplayan tabelaları dahil olmak üzere alkollü içkilerin reklamı yasaklandı.Bu yasaklar sonrası köşeye sıkışan alkollü içki üreticisi firmalar tabelalarını kaldırmak zorunda kalmışlardı. Hal böyle olsa da alkol reklamlarını yapmadıkları anlamı çıkmıyordu bu tablodan.İşyerlerinin önleri en büyük örnek. Alkollü içkilerin ismi yazılı olan kutular veya kasaları hepimiz görüyoruz. Güneşlikler ve gazetelikler gibi malzemeler de cabası. Fiilen reklamların devam etmekte olduğu açıkça ortadadır.Bu şekildeki reklamları engelleme yetkisinin hukuken mahalli mülki amirlerde olduğunu vurgulamak isterim. Alkollü içkilerin reklamını ne yazık ki milyonlarca kişiye aynı anda yapabilme imkanını veren ekranları da bu meyanda akılda tutmalıyız. Gençlerin yoğun olarak sporcu veya seyirci olarak bizatihi içinde bulunduğu özellikle futbol başta olmak üzere tüm sportif karşılaşmalar bu oyunun sahnesi olarak seçilmektedir. Müsabakalarda canlı yayın bahanesiyle veyahut banttan yayınlarda billboardlar marifetiyle alkol reklamı yapanları da aynı paydaş kategoride değerlendirdiğimi net olarak söylemek isterim. Yeri gelmişken saygın televizyon kanallarımızın özellikle yabancı ülkelerde oynanan maçları yayınlarken bilinçsizce alkol reklamına alet olmaktan kurtulması gerektiğini söylemeden geçmeyelim. Güzide kanallarımızın bu karanlık manzaraya ev sahipliği yapması hayli üzücü ve ironiktir ve hatta travmatiktir. Bu kurumlarımızdan alkol endüstrisinin reklam oyunlarına karşı bir duruş ve tavır sergilemesini beklemek sanırım en doğal hakkımızdır.Alkol reklamları yaparak hayatların karartılmaması için TFF'yi ve RTÜK'ü gerekli önlemleri almaları noktasında göreve davet ediyorum.Alkol ve sigara gibi zehirler büyük tehditleri de içlerinde barındırmaktadır. Sigara ve alkol tüm bağımlılıklara açılan bir kapıdır ki sonu hastane, hapishane