İnternet teknolojisinin ürettiği siber alem, duygulara kaynaklık etmekte, onları değiştirmekte ve onların ifade edilmesine aracılık etmektedir. İnternet, bilginin mekanik bir değişim aracı olmaktan öte kendimizi nasıl hissettiğimizi, ilişkilendirdiğimizi ve ifade ettiğimizi şekillendiren, genişleten ve yeniden kurgulayan duygusal bir ekosistemdir. Siber alemde duygular, duyusal kanallarla sınırlı değildir. İnternet dünyasındaki semboller, kelimeler, imajlar, emojiler ve algoritmalar, duygularımıızı kapsamakta ve ifade etmektedirler. Yeni duygu alanımızı anlamak için psikolojiye, iletişime, nörobilime ve dijital sosyolojiye ihtiyaç vardır.
İnsan bilişinin ve duygusunun teknoloji aracılığıyla etkileşimde bulunduğu siber alem, zihinlerin ve ruhların bir ağıdır.Yüzyüze karşılaşmanın aksine dijital iletişimde duyuların etkisi en aza indirilmiştir. Duyuların etkisinin azlığı veya yokluğu, duygusal yokluğun olmadığı anlamına gelmemektedir. Sanal alem, duygularımızın transforme olmasını sağlamaktadır.Online duygular gerçek ve canlı olmalarına rağmen anlık, bağlantısız ve bağımsızdırlar.
Psikolojik ve sosyolojik bir alan olarak siber alemdeki online tecrübenin olmazsa olmaz merkezi ve özelliği, imajinasyondur ve hayal gücüdür.Text ve hayal gücünün aracılığıyla tecrübe edilen online ilişkiler, gerçek ilişkilerdir, çünkü imajinasyon ve textler, sevgi, öfke, kıskançlık ve empati gibi duyguları arttırmakta ve bunların gerçekte insanlar tarafından hissedilmesini sağlamaktadır. Siber alemin psikolojik gerçekliği, tamamen interaksiyona dayanmaktadır. Siber alemden gelen geri bildirimler hızlandıkça ve yoğunlaştıkça, insanların duygusal olarak online etkileşimlere katılımı artmaktadır.
Online platformlarda duygular, bir iletişim aracı olduğu gibi, bireyin kendini temsil ettiği ve sunduğu modlardır.İnternette yapılan text iletişimi sayesinde kullanıcılar, düşüncelerini ve kimliklerini yüzyüze ilişkillerden daha serbest bir şekilde ifade etmektedirler. Fiziksel dünyada kendilerini kısıtlanmış veya izole edilmiş hisseden bireyler, internet dünyasında kendilerini daha çok ifade etme özgürlüğüne sahip hissedebilmektedirler.
Siber alem bireyler için daha fazla ifade özgürlüğü anlamına geldiği gibi, daha fazla kendilerini ortaya koyma yeri anlamına da gelmektedir. Sosyal medya platformlarında yapılan yorumlar, beğeniler ve paylaşımlar, duyguların ifadesini bir çeşit kişisel markaya dönüştürmektedir.Kişiler, oluşturdukları online kişilikleriyle iletişim kurmakta ve diğer insanlardan spesifik duygusal karşılıklar almaktadırlar.Siber duygular, insanları birbirine bağladığı gibi, onların birbirlerine ve kendilerine yabancılaşmasına da neden olmaktadır. Sosyal medya platformlarında görünüşte mükemmel gözüken hayatlar sergilenmektedir. Sanal hayatların mükemmelliği karşısında kişi, kendisini yetersiz ve yalnız hissedebilmektedir. Sosyal medyada oluşturulan hep başkaları mutludur yanılsaması, kullanıcılar arasında öfke ve üzüntüye neden olmaktadır. Kişi, siber alemde duygularına dikkat etmelidir, onlara özen göstermeli ve korumalıdır. Sanal alemde korunmayan ve özen gösterilmeyen duygular, kişinin hayatını ve kişiliğini harabeye çevirebilmektedir.

 
									 
								 36
									36