Siyasette, medyada, sanatta, edebiyatta, sinemada, magazinde, dinde, ideolojide, eğitimde, sporda kısacası hayatın her alanında idol (put) olarak tanınan, kabul edilen, yüceltilen, tapılan ve hayran olunan kişiler ve nesneler bulunmaktadır. İnsanın her alanda put yapma, kendi putuna tapma ve yeni putlar yapma konusunda olağanüstü bir yeteneği vardır.Kişiler, her gün starlaştırdıkları insanları idolleştirme eğilimi içindedirler. İnsan, en büyük put yapıcıdır, ancak kendi yaptığı putlardan özgürleşme konusunda ise çok zayıftır. İnsanın putlarından özgürleşmesi ve insanlaşması için putların niteliklerini bilmek önemlidir.Putlara atfedilen sıfatların hiçbir gerçekliği ve geçerliliği yoktur. İnsanlar, putlara atfettikleri yalan sıfatlarla onlara gerçeklik ve üstünlük kazandırdıklarını vehmederler. Putlara atfedilen yalan sıfatlar, tartışılmaz ve sorgulanmaz olduğundan mutlak doğru kabul edilmektedir. Putlardan kurtulmanın en sağlıklı yolu, putlara atfedilen sıfatların yalandan başka bir şey olmadığının farkına ulaşan bir akıl, zihin ve ruh olgunluğuna ulaşmaktır.
Aklını kullanmayan, kendini yalnız hisseden, kendine değer vermeyen, kişi olarak kendini etkili ve işlevsel görmeyen kişiler, kendilerine idoller yaratma ve onlara bağımlı olma şeklinde nörötik bir eğilimin içinde olabilmektedirler. Kendilerini olumsuz olarak değerlendiren kişiler, bütün olumlu, güzel, doğru ve iyi nitelikleri insanüstü olarak vehmettikleri kişilere, yapılara, kaynaklara ve kalıplara atfederek onları putlaştırmakta ve onlara kendilerini bağımlı hale getirmektedirler. Putların kendi başlarına bir güçleri ve üstün nitelikleri yoktur. Çok erken yaşlardan itibaren aile, çevre, eğitim ve sosyal ilişkiler yoluyla insanlara, putlaştırılan kişilerin, inançların ve kaynakların mutlak bir üstünlüğe ve doğruluğa sahip olduğunun dayatılması, putların ömür boyu insan hayatı üzerinde hakimiyet kurmasını sağlamaktadır.
Putlar, insan olanı temsil etmezler. Put olarak üstün nitelikler atfedilen kişilerin ve nesnelerin, tanrısal olanı temsil ettiği, tanrısal mesajlar getirdiği ve tanrı adına konuştuğu ve hareket ettiği şeklinde bir yanılgı vardır.Put olan kişi, insanla değil, Tanrı'yla ilişkilendirilmekte ve özdeşleştirilmektedir. Tanrıların dünyasıyla ilişkilendirilen herkes ve her şey, aslında sıradan insanlar ve nesnelerdir. Putları, insanlardan koparılıp kendilerine atfedilen sahte ilahi sıfatlarından tanıyabiliriz. Kendilerine ilahi nitelikte sıfat, ilişki ve üstünlük atfedilen kişi ve nesneler, aslında puttan başka bir şey değildir.
İnsanlar ve kitleler, putlaştırdıkları kişilere, yapılara, ideolojilere, starlara ve otoritelere mutlak olarak güvenirler. Kayıtsız şartsız sınırsız bir şekilde güvenilen her şey, puttur. Kendini ilahlaştıran kişi, herkese bana güvenin, ben her şeyi çözerim, gerisini merak etmeyin mesajını sürekli olarak verir. Aslında hiçbir puta güvenilmez. Putlara güven duymayı değil, güven duymamayı öğrenmek, aklın ve insan olmanın bir gereğidir.
İdol görülen ve yüceltilen insanların, bilgi, ahlak, güç açılarından mükemmel ve eksiksiz oldukları varsayılmaktadır. İstisnasız bütün insanlar hatalı, eksik ve kusurludurlar. İnsan olmak, eksik olmaktır. Mükemmel, kusursuz ve hatasız olduğu vehmedilen her şey, puttur.Hiçkimse ahlaki açıdan mükemmel değildir ve doğruluk abidesi değildir. Putların kişilik, ahlak ve yaşantı açısından mükemmel ve olgun olduğu inancı, bir gerçeklik değil, bir vehimdir. Bir kişiyi, nesneyi ve yapıyı, mükemmel olarak yüceltmek, putçuluktur. Normal olan doğayı ve insanı eksiklikleriyle anlamaya çalışmak ve eksiklikliler temelinde gelişime açık anlayışlar geliştirmektir.