PUTÇU ZİHNİYET

İnsanlığın en sapkın and sapık yönelimi, putperestlik yönelimidir. Doğruluk, güzellik, iyilik, adalet, barış, kurtuluş adına yüceltilen, kutsallaştırılan ve mutlaklaştırılan kişiler, nesneler, kaynaklar ve kurumlar putlaştırılmaktadıtr. Tarih boyunca bütün insan toplumlarında putperestlik (idolatry) zihniyeti, baskın eğilim, yönelim ve pratik olarak karşımıza çıkmaktadır. PutperestliK taşlara ve heykellere tapmaktan ibaret olan ve geçmişte kalan bir zihniyet değildir. Putperest zihniyeti canlı tutan psikolojik ve sosyolojik faktörler, günümüzde de etkili olup putperestliğin canlı ve yaşayan bir gerçeklik olarak devamını sağlamaktadır.

İnsan, hayatında bir anlama ve amaca ihtiyaç duymaktadır. İhtiyaç duyduğu anlamı ve amacı yaratmak, her insanın kendi sorumluluğudur. Kendisine özgü bir yaşam amacı, anlamı ve stili yaratmak için bilgiyle, emekle, akılla çalışmak yerine çoğu zaman kişiler, dışarıda hep başkaları tarafından yüzyıllar önce oluşturulmuş ve uydurulmuş hazır anlam ve amaç paketlerini kutsal, doğru, iyi ve doğru şeklinde benimsemekte, taklit ve takip etmektedirler. Kişinin kendisinin emeğiyle, bilgisiyle, aklıyla ve gayretiyle oluşturmadığı kültürel ve sosyal baskılarla kabul ettiği bütün anlam ve amaç kurguları puttur ve putperestliktir.İnsanüstü ve ötesi güçlerle ilişki içinde olduğu vehmedilen sıradışı özelliklere ve tecrübelere sahip kişilerin ve kaynakların oluşturduğu iddia edilen sahte amaçların ve anlamların, birer yanılgı ve yalan olduğu gerçeği karartılarak kişinin o sahte anlamlara ve amaçlara şeksiz şüphesiz bir şekilde inanması zorunlu görülmektedir. Put, insanın dışında, insanın üstünde ve ötesinde olduğu sanılan üstün ve mutlak bir insan, kaynak veya kurumdur. Hayatın amacı, anlamı ve stili kişinin kendi içinde saklıdır. Putperestlik, insanı kendisine yoğunlaşmak yerine hayatını hep dışarıdaki sahte ve uydurulmuş kurgulara kul ve köle olmaya yöneltmektedir. Anlam, amaç ve stil, bir insani ihtiyaçtır, ancak bireyin oluşturmak sorumluluğunda olduğu bir ihtiyaçtır. Geçmişte kişinin hiçbir katkısının olmadığı, kişiye yabancı hayali şahıslar, kaynaklar ve kurumlar tarafından uydurulmuş ve kişiye mutlak doğru kimlik, inanç ve kültür olarak dayatılan her şey, puttur ve putçuluktur. Putolan kişilerin, kaynakların ve kurumların, hiçbirinin tarihi gerçekliği yoktur, bütün putlar, hayalı olarak uydurulan öncekilerin efsaneleridirler. Anlam, amaç ve stil sahibi olmak ihtiyacı, kişiyi putlara kul ve köle olma sapkınlığına yöneltmemelidir.

Putçu zihniyetin gücü, duygusal çekiciliğinden kaynaklanmaktadır. Birey, bağımlı olduğu, bağlandığı ve tapma düzeyinde hayaranlık duyduğu kişiye, kaynağa veya yapıya yoğun ve boğucu şekilde müptela olur, onlar için her türlü fedakarlığı yapar, bütün zamanını ve kaynaklarını onlar için feda eder. Kişi, putları için kendisi dahil annesini, babasını, çocuklarını feda eder. Kişinin, kendisinden vazgeçerek uğruna her şeyini feda etmeye değer gördüğü her şey, puttur. Put olarak bağlanılan, tapılan ve taklit edilen kişilerin ve kaynakların, insan olarak hatalı olabilecekleri, yanlış yapabilecekleri hiçbir şekilde düşünülmez. Putçuluğun olduğu yerde eleştirel düşünce yoktur. Putperestlikte akıl ve düşünme yoktur, duygusallık vardır. Putçuluğun bütün yalanları, yanılgıları ve yanılsamaları, duygusallıkla savunulur ve kabul edilir. Put diye bağlanılan inançlar, kişiler ve kaynaklar, kişiyi rahatlatabilir, ancak mutlak doğru ve yanılmaz kabul edilen hiçbir put, doğru değildir. Eleştirilmez ve sorgulanmaz kabul edilen her şey, puttur.