Erkek ve kadın arasında insani, manevi, duygulu, duyarlı ve düşünceli ilişkilerin kurulması, herkesin önünde bir çetin okuma ve sorumluluk olarak durmaktadır. Gücü, parayı ve şöhreti ele geçiren erkeklerin, kadınları güçle ve parayla tehdit ederek kullanmaya kalkmaları ve onlar üzerinde hakimiyet kurma girişimleri, kalıblaşmış ve kabalaşmış bir ataerkil erkeklik tutumu ve pozisyonudur. Ataerkillik, erkeği ve erkekliği zehirlemektedir. Ataerkilliğe ek olarak erkeğin güce ve paraya kavuşması, onu kadına musallat olma ve tahakküm kurma hakkına sahip olduğu şeklinde bir sapkınlığa yönelmesine ve yanılsamaya kapılmasına yol açmaktadır.
Ataerkillik, erkeği her şeyin ölçüsü ve normu haline getirmektedir. Gücün ve hakimiyetin erkeğin tekelinde olması gerektiğini savunan ataerkillik, erkeği tek siyasal otorite, ahlaki model, hukuk koyucu, manevi hayatın şekillendiricisi, sosyal hayatta imtiyaz sahibi ve bütün mülkiyetin sahibi olarak konumlandırmaktadır. Ataerkillik, hayatın her alanında asli önemi ve önceliği erkeğe vermektedir. Erkek söz konusu olduğunda kadın dahil yeryüzündeki her şey teferruattır. Kendisini her şeyin ölçüsü olarak gören erkek, güce ve paraya sahip olduğu durumlarda istediği zaman istediği yerde kadına sahip olmanın, kadına istediğini yaptırtmanın kendi hakkı ve ayrıcalığı olduğunu vehmedebilmekte ve hareket edebilmektedir. Kadına uyuşturucu kullandırtarak istediklerini yaptırtma, kadını suça sürükleme gibi tutum ve davranışlar, erkeğin kendisini her şeyin ölçüsü, kadını ise anlık olarak kullanılıp atılan önemsiz bir nesne olarak görmesi, ataerkil ve maskülen zehirlenmenin bir sonucudur.Maskülen zehirlenmeden arınmak için kadının gereksiz bir detay olmadığı ve erkeğin her şeyin ölçüsü olmadığı yanılgısından kurtulmak lazımdır. Maskülen zehirlenmeye karşı sağlıklı yaklaşım şudur: Kadın ve erkek olarak bütün insanlar, asli ölçüdürler. Kadın ve erkeğin her birisi önemli, öncelikli ve değerlidirler.
Maskülen zehirlenme bir güç zehirlenmesidir. Sırf erkek olduğu için kendisinin üstün olduğunu sanan ve erkek olmaktan dolayı kadın üzerinde hakim olmanın kendi doğal hakkı olduğunu vehmeden maskülen zehirlenme, erkeğin düşüncelerinin, duygularının ve davranışlarının kadın için uyulacak normu belirlediğini dayatan hegemonik ataerkilliğin bir sonucudur. Dünyanın merkezinin erkek olduğunu vehmeden maskülen zehirlenme, erkekliği güçle, otoriteyle, şiddetle ve liderlikle özdeşleştirmektedir. Kadının bedeni, işi, hayatı ve kararları üzerinde tek hakim gücün erkek olması gerektiğini savunan ve dayatan ataerkillik, oluşturduğu maskülen zehirlenmeyle dünyayı kadın için bir cehennem yerine dönüştürmektedir.Kadının cehennemi, ataerkillik ve maskülen zehirlenmedir.

17