Maneviyat olarak beden

İnsan hayatının, zihninin, duygularının, düşüncelerinin, davranışlarının taşıyıcısı, kendisi ve kaynağı bedendir. Ruh, beden içinde nefes alıp vermekte ve hayat bulmaktadır. Maneviyat tecrübesinin gelişimi bedenle mümkündür. Beden varolduğu sürece, maneviyat, bilim, sanat, edebiyat vardır. Beden, hayattır. Nasıl yaşayacağımıza dair kavrayışımızı derinleştirmek, genişletmek ve zenginleştirmek için bedene dair anlayışımızın incelmiş ve gelişmiş olması gerekmektedir. Bedene özen göstermek, bedeni değerli görmek, kişinin sahici anlamda özgürlük, gerçeklik ve olgunlaşma arayışında vazgeçilmez bir gerekliliktir.

Dolu dolu yaşamak için kişinin bedenine bağlı ve yakın olması lazımdır. Bedenin ihmal edilmesi, aşağılanması, değersizleştirilmesi ve yozlaştırılması, manevi ve insani maneviyatın ve aydınlanmanın oluşumunu engellemektedir. Akılla ve zihnen aydınlanmak için bedenen aydınlanmaya ve olgunlaşmaya ihtiyaç vardır. Beden, önemlidir, değerlidir ve vazgeçilemez. Bedeni dinlemek, bedenle konuşmak ve onu anlamak, kişiyi geliştirir ve olgunlaştırır. Zihinsel ve bedensel iyilik hali olmadan psikolojik olarak kişinin kendini hissetmesi, kendini düşünmesi ve sosyal hayatında sağlıklı ve verimli davranması mümkün değildir. Her şey bedenle başlamakta, gelişmekte ve sonlanmaktadır.

Bedeni değerli görmek ve derinliğine anlamak, hayata değer vermek ve saygı göstermektir. Bedeni ötekileştirmek ve aşağılamak, hayat karşıtı bir anlayışın yansımasıdır. Beden, et ve kemikten oluşan basit bir araç değildir. Beden, hayatın kendisidir. Bedenin arzuları, güdüleri, yönelimleri ve ihtiyaçları, manevi duygusal ve duyarlı boyutlara sahiptir. Bedene odaklanmak, hayata ve ana odaklanmaktır. Bedenden gafil olunduğu zaman, kişi kendisinden ve yaşadığı andan gafil olmaktadır. Bedenimiz hakkında sahici bir farkındalığa sahip olmamızı sağlayan pratikler yapmak, o anda bilgimizin, vizyonumuzun, anlayışımızın ve mutluluğumuzun gerçekleşmesini sağlamaktadır. Bilgelik ve beden, birbirinden ayrılmaz. Beden, bilgelik kaynağıdır. Beden sayesinde çevremizde varolan şeylerin gerçekliğinin ne olduğunu keşfedebiliriz. Bedenimiz odaklandığı, fark ettiği ve düşündüğü zaman, etrafımızdaki her şeyin varlığını ve hayatını keşfetmek mümkün olmaktadır. Yaşadığımız anda kalmak ve anı ıskalamamak için bedenimizin farkında olmak ve ondan gafil olmamak gerekmektedir. İnsana, hayata ve doğaya dair her yol, bir şekilde bedenle ilgilidir ve bedene çıkmaktadır.